17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/266 Karar No: 2017/818 Karar Tarihi: 30.01.2017
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/266 Esas 2017/818 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Suça sürüklenen çocuğun işyerinden Ipad çalması suçundan mahkumiyeti kararlaştırılmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararı uyarınca, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi gereği hırsızlık suçu da uzlaşma kapsamına alınmış olsa da, suça sürüklenen çocuğun ikinci kez yararlandırılması hakkaniyete aykırı olacağı için bozma nedeni yapılmamıştır. Mahkeme tarafından suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak için görevlendirilen zorunlu müdafinin ödenen avukatlık ücreti suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuş ve zorunlu müdafii ücreti hazine üzerine bırakılarak diğer yargılama giderlerinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b ve 141/1. maddeleri, avukatlık ücreti ve yargılama giderleriyle ilgili olarak ise 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2016/266 E. , 2017/818 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suça sürüklenen çocuğun işyerinin içindeki tezgahtan Ipad çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan hırsızlık suçuna uyduğu halde, TCK’nın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; her ne kadar hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçu da uzlaşma kapsamına alınmış ise de atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 sayılı Kararı ışığında, suça sürüklenen çocuğun yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."ün temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkarılması ile yerine ""Zorunlu müdafii ücreti 310,00 TL"nin hazine üzerine bırakılmasına geriye kalan 31,50 TL"nin ise suça sürüklenen çocuktan tahsiline,” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.