3. Ceza Dairesi 2019/19306 E. , 2020/2463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık ... hakkında mağdur ..."ı yaralama suçundan açılan davanın düşürülmesi hükmüne yönelik mağdur vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Mağdurun, soruşturma aşamasında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmakla, şikayetten vazgeçen mağdurun katılma hakkının olmadığı, bu nedenle mağdurun temyiz hakkı bulunmadığından, mağdur vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2)Sanık ... hakkında mağdur ..."ı yaralama suçundan açılan davanın düşürülmesi hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkında katılan ..."ı yaralama eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
a)Olayın her iki tarafça farklı anlatılması karşısında ilk haksız hareketin kim tarafından yapıldığının belirlenmeye çalışılması, belirlenememesi durumunda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas-2002/367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, karşılıklı kavgada ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususunun tespit edilememesi nedeniyle sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. Maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
b)Dosya kapsamına göre, taraflar arasında sanık ..."in, katılan ..."in hırsızlık yaptığına dair ithamda bulunduğu, bu ithamını dedikodu mahiyetinde çevreye yaydığı, bu sebeple ihtilaf yaşandığı, olay günü sanık ile katılanın tesadüfen karşılaştıkları, yaşananlar nedeniyle çıkan tartışmanın katılan ..."in sanık ..."i itmesiyle kısa sürede kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanığın katılanı sol ... kemiği bölgesi ve sol ... bölgesinden, her ikisi de batına nafiz olarak bıçakladığı, katılan için alınan İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 14.09.2015 tarihli kati raporda ""... ... olup pnömotoraksa neden olan biri sol skapula seviyesinde ve diğeri ise sol areolanın 3 cm dış çaprazında olmak üzere 2 adet kesici delici alet yaralanmasının, her birinin müstakilen ve müştereken; şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığını, katılanda birden fazla kırık olması nedeni ile şahısta saptanan kırıkların hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun..."" belirlendiği katılanın sol elinde oluşan savunma kesilerinden de anlaşılacağı üzere, katılanın etkin direnmesi ve tanık Aydın"ın müdahalesi ile sanığın eylemini tamamlayamadan suç yerinden kaçtığı olayda; suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi, darbelerin şiddeti, alınan kati rapora göre 2 adet bıçak yarasının ayrı ayrı hayati tehlike geçirir nitelikte olması dikkatte alındığında, sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.