Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ........................."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı, mirasbırakanı ..................... adına kayıtlı 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ve zilyet olduğu su deposu yanında bulanan taşınmaza davalı tarafından zeytin ağacı dikilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve zeytin ağaçlarının sökülerek taşınmazın eski haline getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen parsel dışında bir başka taşınmazın daha uyuşmazlık konusu yapıldığını ancak bu taşınmaza ilişkin davacı vekilince ıslah dilekçesi sunulmadığı, dava konusu yapılan 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından müdahale edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı 24.01.2012 tarihli dava dilekçesinde davalı tarafından 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ve bu taşınmaz dışında zilyet olduğu su deposu yanında yer alan taşınmaza müdahale edildiğini bildirmiş, 06.11.2012 tarihinde icra edilen keşif sırasında ise taraflar uyuşmazlık konusu yeri göstermiş olup;davacının zilyetliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazın Kaşdişlen Köyü hudutları dışında, Köprübaşı Köyü hudutları içinde tescil harici (tapulama harici) bırakılan yer olduğu tespit edilmiştir.Bu durumda; 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davalının bir müdahalesinin olmadığı saptanmak suretiyle bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur.Ancak,davacının zilyet olduğunu dava dilekçesinde bildirdiği ve taraflarca da keşifte gösterilen taşınmazla ilgili herhangi bir inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir.Hal böyle olunca; dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu yapılan davacının zilyet olduğunu bildirdiği taşınmazla ilgili inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.