4. Hukuk Dairesi 2012/2477 E. , 2013/2516 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 26/01/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin bisikleti ile iş yerine giderken etrafında herhangi bir işaret bulunmayan davalı şirketin döşemesini yapmakta olduğu doğalgaz çukuruna düşerek yaralandığını belirterek maddi ve manevi tazminat istemli eldeki davayı açmıştır.
Davalı vekili, müvekkili şirketin kazı işlerini müteahhit şirket aracılığı ile yaptığını, olayın meydana geldiği yerin mevzuata uygun olarak işaretlendiğini, çevresine kırmızı renkli şerit çekildiğini, davacının ters yoldan gelip, uyarı işaretlerine dikkat etmediğinden meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, aydınlatma bulunmayan bisikleti ile ters yönde seyir halindeyken gözlerinin uzağı görememesi sebebiyle davalı şirketin kazdırdığı doğal gaz çukuruna düşmek suretiyle yaralandığı, ceza dosyasında alınan raporda taraflara eşit düzeyde kusur verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda, kusur durumu, olay tarihi ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.