21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/7882 Karar No: 2007/6679 Karar Tarihi: 18.04.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/7882 Esas 2007/6679 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/7882 E. , 2007/6679 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul 2.İş Mahkemesi Tarih : 28.12.2005 No : 1086-791
Davacı, davalı işveren nezdinde 01.01.1983-01.01.1992 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, 1.1.1983-1.1.1992 tarihleri arasında geçen SSK’na eksik bildirilen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir. Davacının işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar sigortalı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda Hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2003-21-43 E.,2003/97 K. sayılı 26.02.2003 günlü kararında da vurgulanmıştır. 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde Yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tesbit edilmeyen sigortalıların çalışmalarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Davalı işveren tarafından davacı ile ilgili olarak ilk bildirimin 5.2.1986 tarihli işe giriş bildirgesi ile yapıldığı ve dava tarihi olan 1.11.2000 tarihinde tespiti istenen 1.1.1983-5.2.1986 tarihleri arasındaki çalışmanın sonu olan 1.1.1992 itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği ortadadır. Bu nedenle Mahkemece 1.1.1983-5.2.1986 tarihleri arasındaki döneme ilişkin talebin reddi yerindedir. Ancak 5.2.1986-1.1.1992 tarihleri arasındaki dönem için ise, öncelikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2003 tarih ve 2003/21-43 Esas 2003/97 karar sayılı kararında da belirtildiği gibi 15.1.1987, 20.10.1988, 2.2.1990 tarihli işe giriş bildirgelerindeki davacı imzası üzerinde uzman bilirkişilere imza incelemesi yaptırmak; imzanın davacıya ait olduğunun tespiti halinde, davacının bu işyerinden çıkış ve tekrar bu işyerine giriş tarihleri arasındaki hizmet talebini reddetmek; hizmet cetvelinde çıkış tarihi olmayan dönemler ile sadece işyerine giriş ve çıkış tarihleri arasında eksik bildirilen süreler yönünden ise işverence S.S.K."na verilmiş dönem bordrolarında kayıtlı tanıkları saptayarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, gerektiğinde çalışıldığı iddia olunan işyerine komşu işyerlerini belediye, zabıta, muhtarlık kanalıyla tesbit edip bu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kişilerin bilgilerine başvurmak ve tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar vermek gerekir. Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.04.2007 gününde oy birliği ile karar verildi.