Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2533
Karar No: 2013/2511
Karar Tarihi: 14.02.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/2533 Esas 2013/2511 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/2533 E.  ,  2013/2511 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Ltd.Şti. vd. aleyhine 15/07/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılardan .....Ltd.Şti. Ve .... tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, .....Gazetesinde davalılar ... ve ..... imzalı 08/07/2010 ve 09/07/2010 tarihli yazılarda müvekkiline yönelik olarak rencide edici, gerçek dışı haberlere yer verilmek suretiyle müvekkilinin kişilik hak ve değerlerine saldırıda bulunulduğunu belirterek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.
    Davalı ... Ltd.Şti., yayınların hukuka uygun olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 08.07.2010 günlü yayının kamuoyunu bilgilendirmek amacı taşıdığı, dolayısıyla davacının kişilik haklarına karşı ağır ve haksız bir tecavüz olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle bu yayına yönelik talebin reddine, 09.07.2010 günlü yayında halk arasında, yüzünden kan damlayan, çok sağlıklı insanlar için kullanılan “turp gibi” tabirinden pay biçilerek kullanılan başlığın, davacıyı aşağılamak amacı güttüğü belirtilerek bu yayına yönelik istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır.
    Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Davaya konu olayda; 09/07/2010 tarihli gazetenin ilk sayfasında yayınlanan yazıda ""Tahliye Turpları"" şeklinde başlığın alt kısmında Balyoz darbe planı soruşturmasında tutuklandıktan sonra bir anda hastalanıp ...."nın yolunu tutan "Balyozcu paşalar" tahliye kararı ile birden bire "turp"gibi oldu, ifadelerine yer verildiği, devamı olan 17. sayfada "Balyozcular Tahliye ile Turp gibi oldular" başlığı altında haber yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Davaya konu yayında kamuoyunda "Balyoz darbe planı "olarak bilinen dava kapsamında tutuklandıktan sonra hastalandıkları gerekçesi ile uzun süre ...."da tedavi olan komutanların tahliye olduktan sonra ...."ya uğramadıkları eleştirilirken halk arasında "çok sağlıklı" anlamında kullanılan "turp gibi" deyiminden yararlanılmıştır. Böyle bir benzetmede kişilik haklarına saldırıdan söz edilemez. Dikkat çekmek amacıyla kullanılan başlık yayıncılık işinin gereğidir. Yayında eleştiri sınırları aşılmamış olup davacının kişiliğine yönelen aşağılayıcı, küçük düşürücü bir ifade ve anlam da bulunmamaktadır.
    Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalıların sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi