15. Hukuk Dairesi 2016/5214 E. , 2018/162 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraflar arasında 30.06.2012 tarihli "Şeker Pancarı Üretim Sözleşmesi" bulunduğunu, davacının 124 ton pancar üretip teslim etmekle yükümlü olduğunu, verilen ayni ve nakdi avansların toplamının 68.236,73 TL olduğunu, davacının eksik pancar teslim ettiği gibi bakiye kalan 32.745,01 TL"yi de ödenmesi gereken 30.04.2013 tarihinde ödemediğini, bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve ... . İcra Müdürlüğü"nün 2014/352 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı; davacının edimlerini yerine getirmediğini, tohumları geç teslim ettiğini, ekim istenilen tarihin uygun olmadığı verimin düşeceği bildirilmesine rağmen ekim yapılmasında ısrarcı olduğunu, dilekçede belirtilen bazı kalemlerin kendisine teslim edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuş ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre; mahkeme huzurunda ikrar olunan veya mahkemece inkâr edenden sadır olduğu kabul edilen adi senetler, aksi ispat edilmedikçe kesin delil sayılırlar (HMK 205/1). Belgenin sadece örneğinin mahkemeye verildiği durumlarda, mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine belgenin aslının verilmesini de isteyebilir (HMK 216/1). Belgenin aslını elinde bulunduran taraf, üçüncü kişi veya resmî makamlar, istenmesi hâlinde bunu mahkemeye vermek zorundadır (HMK 216/2). Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar (HMK 219/1).
HMK 121/1. maddede, dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer almasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
Belgenin aslı sunulmamış, ancak sunulan örneklerine itiraz edilmiş ise belgenin aslı istenerek geçerliliği ve sıhhati konusunda inceleme yapılmalıdır. Bu inceleme yapılırken belge asılları davacıdan istenerek sunulduktan sonra davalının isticvaben beyanı alınmak üzere işlem yapılması, davacıya yapıldığı iddia edilen teslimlerle de ilgili olduğu anlaşılan belge asılları davalıya gösterilerek kendisine atfen atılan imzayı kabul edip etmediğinin sorulması, imzanın kendisine ait olmayıp bir yakınına ait olduğunu bildirmesi halinde TBK 40 ve devamı maddelerde düzenlenen temsil hükümleri de değerlendirilerek davacıyı bağlayıp bağlamadığının incelenmesi, imzanın inkar edilmesi halinde imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı davasında, davalı üretici ile yapılan 30.06.2012 tarihli sözleşme uyarınca 1240 ton pancarın teslimi kararlaştırıldığı halde 318 ton pancar teslim edildiğini avans olarak verilen tohum ayni ve nakli verilen yardımlardan toplam 68.236,73 TL verilmesine karşın bakiye 32.745,01 TL"nin ödenmediğini başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece bir kısım belgelerdeki imzalar gösterilerek davalının beyanı alınmış ise de, belge asılları getirtilip inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Davacı tarafından fotokopisi ibraz edilen belge asıllarının getirtilerek yeniden imza konusunda davalının beyanı alınıp belgelerde teslime konu olan şeylerin davalı ya da yakınları tarafından alınıp alınmadığı ve imzalarının olup olmadığı hususları araştırılarak inkâr halinde bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle sonucuna göre davacı alacağının hesaplanması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuyla karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.