10. Ceza Dairesi Esas No: 2013/13817 Karar No: 2014/2544 Karar Tarihi: 10.04.2014
Kullanmak için uyuşturucu - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/13817 Esas 2014/2544 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 25.10.2010 tarihinde, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uyulmadığı gerekçesiyle mahkumiyet hükmü verildiği ancak tebligatın süre başlangıcına esas alınmasının mümkün olmaması nedeniyle bu kararın kesinleşmediği belirtilmiştir. Sonraki tarihlerde verilen kararlar da incelendiğinde, sanığın temyiz isteğinin reddedilmesine neden olan kararın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın ve hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkumiyet hükmünün hukuki değerden yoksun olduğu, sanığın kesinleşmeyen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin kabul edildiği ve incelenmesi sonucunda ise, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uyulmadığı iddiasıyla yapılan mahkumiyet hükmünün davetiye tebligatının yeterli olmaması nedeniyle yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Kararda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. maddesi ve 232. maddesinin altıncı fıkrası hükümlerinin uygun olmadığı, CMK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında ise, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirleri gereklerine uymayan sanıklar hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğü ifade ed
10. Ceza Dairesi 2013/13817 E. , 2014/2544 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 10 - 2013/320477 Mahkeme : ANTALYA 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hüküm Tarihi- Numarası : 25.10.2010 - 2010/928 esas ve 2010/1108 karar Suç : Kullanmak için uyuşturucu
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 31.12.2008 tarihinde 2008/145 esas ve 2008/1474 karar sayı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının, kanun yoluna ilişkin olarak yapılan açıklamaların yeterli olması ve kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle 20.03.2009 tarihinde kesinleştiği; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uyulmadığı gerekçesiyle 25.10.2010 tarihinde 2010/928 esas ve 2010/1108 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün ise, 5271 sayılı CMK’nın 34. maddesinin ikinci ve 232. maddesinin altıncı fıkraları hükümlerine uygun olmaması nedeniyle sanığa yapılan tebligatın süre başlangıcına esas alınmasının mümkün olmaması karşısında kesinleşmediği, bu duruma göre; a) 28.07.2011 tarihinde, 2008/145 esas, 2008/1474 karar sayı ile sanığın 31.12.2008 tarihli hükme yönelik temyiz isteğinin harç yatırmaması nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen kararın, b) 27.02.2012 tarihinde 2011/831 esas, 2012/267 karar sayı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olarak verilen kararın, c) 01.07.2013 tarihinde 2013/401 esas, 2013/625 karar sayı ile, hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet hükmünün, Hukukî değerden yoksun olduğu, sanığın 26.7.2013 tarihli temyiz dilekçesinin, kesinleşmeyen 25.10.2010 tarihli mahkûmiyet hükmüne yönelik, öğrenme üzerine ve süresinde temyiz isteği niteliğinde bulunduğu kabul edildiğinden, 25.10.2010 tarihli mahkûmiyet hükmünün incelenmesi sonucu; CMK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebligatı yapılmadan ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.