Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3640 Esas 2016/6124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3640
Karar No: 2016/6124
Karar Tarihi: 31.05.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3640 Esas 2016/6124 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/3640 E.  ,  2016/6124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada ... Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı, görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Dava, harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı zararların tazmini istemine ilişkindir.
    ... Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın 6502 sayılı Kanun gereğince, tüketici mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    ... Tüketici Mahkemesince ise davanın 6502 sayılı Kanundan önce açıldığı ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
    ... Asliye Hukuk Mahkemesince dosyanın merci tayini amacıyla Yargıtaya gönderilmesine karar verilmiştir.
    4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı birinci maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı ikinci maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun üçüncü maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
    4077 sayılı Kanun uyarınca gerçek yahut tüzel kişilerin satıcı sıfatına sahip olması için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olması, yahut asıl yüklenici konumunda bulunması şeklinde bir şart bulunmamaktadır.
    Dosya kapsamından, davacı vekilinin, davacı ile davalı şirket arasında yazılı konut satım sözleşmesi düzenlendiği, davacının taşınmaz bedelini ödediği, ancak taşınmazın tapuda devrini yapmadığını ileri sürerek, müvekkilinin uğrdadığı zararın tazminine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satım sözleşmesine davalı ihtiyaç amacıyla satınalınan bir adet konut satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalı şirketin ise, yasanın yaptığı “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.