5. Ceza Dairesi 2014/5621 E. , 2014/7578 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme biçimde nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Hazine vekilinin... Bakanlığı adına da olan katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK"nın 237/2, 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulü ile dosyanın esastan incelenmesine, sanık hakkında tayin olunan cezaların miktarlarına göre müdafiin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında zincirleme biçimde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında zincirleme biçimde nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12/02/2013 gün ve 2012/15-1364-2013/51 sayılı Kararında açıklandığı üzere; dolandırıcılık suçundan adli para cezasına karar verilirken, TCK"nın 158. maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmolunan gün karşılığı para cezasının, artırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra, aynı
Kanunun 52. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilerek, ulaşılan cezanın suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olması durumunda adli para cezasının, anılan Kanunun 158. maddenin birinci fıkrasının son cümlesi uyarınca suçtan elde edilen menfaatin iki katına çıkarılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle sanık hakkında eksik adli para cezası tayini,
Dosya kapsamına göre sanık adına soruşturma aşamasında kısmi iadede bulunulduğunun ve kovuşturma evresinde ise zararın giderildiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle soruşturma evresindeki kısmi iade nedeniyle katılan kurumlardan rızaları sorularak, rıza gösterilmesi halinde, sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinin, rıza gösterilmemesi halinde ise, aynı Yasanın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yüklenen suçun ağır cezalık mevattan olması, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 gün ve 2012/1-941- 1780 sayılı ve 12/04/2011 gün ve 51-42 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, temyiz aşamasında geçen sürenin, CMK"nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, 5271 sayılı CMK"nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup, sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre tahliye isteminin REDDİNE, 10/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.