Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4. maddesi uyarınca mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Olay günü katılanların hırsızlık yaptığını düşündükleri sanığı durdurmak için yanına gitmeleri üzerine sanığın aracına binerek olay yerinden uzaklaşmak istediği, katılan ..."ın sanığın içinde bulunduğu aracın sürücü koltuğunun yanında bulunan camdan içeri uzanarak direksiyonu tutmasını takiben aracın kendi etrafından dönmeye başladığı, kontrolsüz şekilde hareket etmeye başlayan aracın diğer katılan ..."ye çarparak basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği, katılan ..."ın ise yaralanmadığı olayda, sanığın sürücü koltuğunda bulunduğu aracın kontrolsüz şekilde hareket etmeye başlamasına sebebiyet veren eylemin katılan tarafından aracın direksiyonunun tutulması olduğu, katılan tarafından direksiyona müdahale edildikten sonra sanık tarafından aracın durdurulması gerektiği düşünülebilecekse de taraflar arasında yaşanan tartışma ve sanığın olay yerinden bir an önce uzaklaşma isteği göz önünde bulundurulduğunda sanığın eylemi ile bir kişinin yaralanması şeklinde neticelenen olay arasında uygun illiyet bağını kuracak taksir düzeyindeki bir sorumluluğunun bulunmayacağı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülüp, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.