Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11602 Esas 2015/17407 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11602
Karar No: 2015/17407
Karar Tarihi: 22.12.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11602 Esas 2015/17407 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/11602 E.  ,  2015/17407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki birleşen tazminat menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı ve okul inşaatında kullandığı boyaların bozuk olması nedeniyle uğradığı 14.000 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı asil, davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarını kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı boyaların ayıplı olması nedeniyle davalının müvekkili aleyhine yaptığı üç icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, asıl davadaki aynı gerekçelerle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu boyaların bozuk olmasından kaynaklı uğranılan zararın ispat edilememesi nedeniyle davacının davalıya yemin teklif ettiği, yemin davetiyesine rağmen davalının duruşmaya katılmadığı, böylelikle davacının asıl ve birleşen davaya yönelik iddialarını ispatladığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, birleşen davadada davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava, davacının davalıdan satın aldığı boyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davası olup, birleşen dava ise, boya satışına dayalı alacak için davalının davacı aleyhine yaptığı icra takiplerine karşı menfi tespit davasıdır. Ticari satımlarda ayıp ihbarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 25.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerekir. Hükme göre açık ayıplarda 2 gün, açıkça belli olmayan ayıplarda 8 gün içinde, gizli ayıplarda derhal ayıp ihbarı yapılmalıdır. Ayıp ihbarının yapıldığını ileri süren kişi ayıp ihbarının 6762 sayılı TTK’nun 20.maddesinde öngörülen şekilde yapıldığını kanıtlamalıdır. 6762 sayılı TTK’nun 20/3. maddesine göre, ayıp ihbarının noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü mektupla yahut telgrafla yapıldığı kanıtlanmalıdır. Davacı vekili, 06/09/2013 havale tarihli dilekçesinde davalıya ayıp ihbarının sözlü olarak yapıldığını iddia etmiş, davalı vekili, 30/12/2013 havale tarihli dilekçesinde, ayıp ihbarının yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.