1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre  davalı Kurum vekilinin  sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının, eşi ve murisi A.S. ’in ölümünden dolayı askerlik borçlanmasını geçersiz sayan davalı kurum işleminin iptaline karar verilmesi  istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının, eşi ve murisi A.S. ’in 25.4.1986 tarihinde öldüğünden ölüm aylığı bağlanabilmesi için sigortalılık süresinin 3 yıl olması gerektiği ve askerlik borçlanması ile bu süre tamamlandığından askerlik borçlanmasını yapıp borcu ödediği tarihi takip eden aydan itibaren davacıya ölüm aylığının bağlanmasına  karar verilmiştir 
Dava nitelik itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında yapılan askerlik borçlanmasının geçerliliğinin tespiti istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağını teşkil eden 1479 sayılı Yasa’nın, 4956 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik  Ek 9. maddesinde; bu Yasa’ya göre sigortalı olanların askerlikte er olarak geçen hizmet süreleri ile yedek subay okulunda geçen sürelerini tamamen borçlanabilecekleri, ölümleri halinde de hak sahiplerinin borçlanma talebinde bulunabilecekleri belirtilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının murisi A.S. in köy muhtarlığı görevinden dolayı 25.3.1984 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’ya tabi Bağ-kur sigortalılığının başladığı, Silifke Kaymakamlığı Mahalli İdareler Bürosu yazısından muhtarlık görevinin 25.3.1984-24.1.1986 tarihleri arasında devam ettiğinin anlaşıldığı, Kurum’ca davacı murisinin 24.1.1986 tarihide 1479 sayılı Yasa’ya tabi Bağ-kur sigortalılığının terkin edildiği, davacının 8.11.2004 tarihli askerlik borçlanma başvurusuna istinaden davalı Kurumca talep kabul edilerek önce 2 yıl 6 ay askerlik süresi karşılığı 1.887.847.650 TL. borç  çıkarıldığı daha sonra ise sigortalı A.S.’in  25.4.1986 ölüm tarihinde aktif sigortalı olmadığından kabul edilen askerlik borçlanmasının iptal edildiği görülmektedir. 
Mahkemece, anılan şekilde karar verilirken, ölen sigortalının 1479 sayılı Yasa’nın, 4956 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik  Ek 9. maddesine göre ölüm tarihinde  Bağ-Kur sigortalısı olmasa bile daha önce Bağ-Kur’a kayıt ve tescili bulunduğundan, eşi davacının borçlanma talep tarihi itibariyle diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmaması şartıyla  askerlik borçlanması talebinde bulunabileceğine  ilişkin olarak verilen hüküm doğru ise de , ancak davacının henüz askerlik borçlanmasını  ödemediği  dikkate alınmadan,  anılan şekilde şarta bağlı karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş;  davacıya mehil verilerek askerlik borçlanmasını yaptırtmak, diğer şartların varlığı halinde  borçlanılan miktarın ödenmesini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığına hükmetmektir.
Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları  kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.