Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/97
Karar No: 2013/1709
Karar Tarihi: ...03.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/97 Esas 2013/1709 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/97 E.  ,  2013/1709 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki arsa sahiplerince azledilen vekaletteki yetkilerin verilmesine ilişkin asıl, elatmanın önlenmesine ilişkin birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde, asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekili ile katılma yoluyla karşı davada davalı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin inşaat ile ilgili işlemleri arsa sahipleri adına yapabilmesi için davalı arsa sahipleri tarafından müvekkiline vekaletname verildiğini, müvekkilinin bu vekaletname ile parsellerin birleştirilmesi konusunda imar çalışmalarına başladığını, harita mühendisi ile anlaşıldığını, oluşacak adanın çevresini tel örgü ile çevirdiğini, artezyen su kuyusu çıkarıldığını, inşaatın mimari ön proje ve kesin proje çalışmalarının tamamlandığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini yerine getirmeye başladığı sırada davalıların haklı bir sebep göstermeksizin müvekkilini vekaletten azlettiklerini ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmeye hakimin müdahalesi ile muarazanın giderilmesini, azledilen vekaletnamedeki yetkilerin müvekkiline tanınmasını talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada, davalılar vekili, asıl davanın reddini istemiş; karşı davada, davalı yüklenici şirketin sözleşmeye aykırı bir biçimde müvekkillerine ait olan ve birleştirilmesine karar verilen parselleri, sözleşme dışı komşu parsellerle birleştirmek istediğini, müvekkillerinin bir çok şahısla ortak olarak büyük çaplı inşaata girmek istememesi sebebiyle haklı olarak sözleşmeyi feshettiklerini ileri sürerek, davalının taşınmazlarına haksız elatmasının önlenmesi ile taşınmazın taraflarına teslimini talep ve dava etmiştir.
    Karşı davada davalı şirket vekili, sözleşmenin tek taraflı feshinin geçersiz olduğunu savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, içeriği itibariyle arsa payının devrini de içerdiğinden bu tür sözleşmelerin ancak hakim kararıyla feshedilebileceği, karşı tarafın kabul-oluru bulunmadığı takdirde tek taraflı olarak fesih cihetine gidilemeyeceği, arsa sahipleri tarafından sözleşme tek taraflı olarak feshedilmiş ise de, bu hususta yüklenici şirketin muvafakat ve olurunun bulunmadığı, ayrıca davacı-karşı davalı şirketin, yapmış olduğu plan ve projeye göre arsa sahiplerine ait taşınmazları kendi içinde parselasyona tabi tutup tek parsel haline getirmesi, akabinde de 7034 ada ... nolu parsel ile bir bütün olarak toplam ... bloktan oluşan 270 daireli inşaat
    yapmasında arsa sahipleri yönünden herhangi bir aleyhe durum olmadığı, dolayısıyla arsa .../...
    sahiplerinin yapılan sözleşme ve sözleşmeye bağlı ...maraş .... Noterliği"nin 07.07.2008 tarih 08283 nolu vekaletnameye ilişkin azilname göndermelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davada davacı yüklenici şirketin davasının değişik kabulü ile 07.06.2008 tarih ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki hak ve mükellefiyetlerin taraflar arasında aynen geçerli olduğuna, karar kesinleştiğinde inşaat ruhsat almak üzere davacı şirkete gerek belediye ve imar, gerekse tapu nezdinde işlemler yapmak üzere yetki verilmesine, gerekli ruhsatların alınmasından itibaren inşaat süresinin 36 ay olduğunun belirlenmesine, taraflar arasında oluşan muarazanın bu şekilde giderilmesine, karşı davacılar ..., ... ve ..."ın karşı davalarının reddine; davalı ..."un dava aşamasında davacı şirketle anlaşma sağladığı, adı geçene yönelik olarak karara bağlanması gerekir niza kalmadığı gerekçesiyle de ..."a yönelik hüküm ittihazına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı-karşı davada davacılar vekili ile katılma yoluyla karşı davada davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
    ...) Asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden,
    a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle arsa sahibi ... ile yüklenici şirket arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak ... .... Noterliği"nin ....01.2009 tarihli düzenleme şeklinde fesihnamesi ile feshedilmiş olmasına göre, davalılar-karşı davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    b) Asıl dava, sözleşmeye mahkemenin müdahale ederek, muarazanın giderilmesi ve davalı arsa sahipleri tarafından, davacı yükleniciye verilen ancak daha sonra gönderilen azilname ile sonlandırılan vekaletnamedeki yetkilerin verilmesi; karşı dava ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve taşınmazın teslimi istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 07.07.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahiplerine ait 3990 ada ...,...,...,... ve ... parsel numaralı (gayrimenkullerin göreceği parselasyon neticesinde oluşacak yeni parsellerle birlikte) gayrimenkullerle ilgili olarak sözleşme yapıldığı açıklanmış ve bu hükümden arsa sahiplerinin kendilerine ait taşınmazların tevhidini kabul ettikleri anlaşılmakta olup, kendi parsellerinin, yan parsellerle tevhidini kabul ettiklerine ilişkin sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
    Kural olarak eser sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için bu sözleşmelerden dönmek isteyen taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran bu hak ( sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü ... eder. Dönmenin haklı olup olmadığı, ayrıca açılacak tazminat davasında ( eda davası) tartışılır.
    Eser sözleşmelerinin bir türü olan "Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri" bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden, TMK"nın 706, Borçlar Kanunu"nun 213, Noterlik Kanunu"nun 60 ve Tapu Kanunu"nun .... maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde "düzenleme" şeklinde yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı "sözleşmenin feshi" davası sonunda feshi (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Fesih, sözleşme ilişkisini sora erdirmeye yönelik, bozucu yenilik doğuran bir haktır. Feshin geriye etkili olması durumda, sözleşme hiç yapılmamış (yok) farzedilerek hüküm doğurur.
    Karşı davacılar, sözleşmenin feshinden bahsetmemiş ve sadece taşınmaza elatmanın önlenmesini ve taşınmazın teslimini istemişler ise de, bu istemin fesih istemini de içerdiği kabul edilmelidir. Somut olayda, asıl davada davacı yüklenici tarafından arsa sahiplerine davadan önce gönderilen ........2008 tarihli ihtarnamede, arsa sahipleri dışında diğer parsel malikleriyle anlaşıldığı, ... bloktan oluşan 249 daireli konutların inşa edileceği, tüm parsellerin tek ada oluşturması için imar uygulamasına girişildiği, harita mühendisi ile sözleşme imzalanarak parasının ödendiği, inşaatın mimari ön proje ve kesin proje çalışmalarının bitirildiği belirtilerek azledilen vekaletnamedeki yetkileri içeren yeni bir vekaletnamenin verilmesi istenmiştir. Karşı davacıların, sözleşmelerinde kararlaştırılmayan komşu parsellerle tevhid işlemini kabul etmeye zorlanamayacakları, sözleşmeye uygun inşaat yapılmasını talep etmekte haklı bulundukları, bu nedenle vekaletten azilde ve sözleşmeyi fesihte haklı oldukları anlaşıldığından, mahkemenin, komşu parsellerle tevhid yapılıp sekiz bloktan oluşan inşaat yapılmasında arsa sahibi karşı davacılar yönünden herhangi bir aleyhe tespitin mevcut olmadığına ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin, fesih iradesini içerdiği, sözleşmenin geriye etkili biçimde fesih koşullarının oluştuğu gözetilerek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili biçimde feshine, karşı davalı yüklenicinin elatmasının önlenmesine, taşınmazın teslimine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    c) Kabule göre de, davacı yüklenici tarafından asıl davada azledildiği vekaletnamedeki yetkilerin verilmesi istendiği halde mahkemece, HMK"nın .... maddesi hükmüne aykırı olarak talebi aşacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    ...) Karşı davada davalı yüklenici vekilinin katılma yolu ile temyiz itirazlarına gelince;
    Bozma nedenine göre, karşı davada davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (1b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar-karşı davacılar yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davalı yüklenici vekilinin katılma yolu ile temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi