19. Hukuk Dairesi 2015/10123 E. , 2015/17401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan distribütörlük ön sözleşmesi gereği ..."da faaliyette bulunan müvekkilinin davalının ürettiği enerji içeceğinin....,....ve...."da satışı konusunda münhasır yetkili dağıtıcı olmak üzere aday olduğunu, bu adaylık gereğince 34.320 Euro depozito bedeli ve 34.320 Euro sipariş bedelini davalı şirkete ödediğini, davalının gönderdiği ürünlerin dağıtımlarının yapılmasının hemen ardından ürünlerdeki tat farklılıkları, ambalajlamadan kaynaklanan sorunlar ve bazı kutularda gaz ve sıvı kaçağının bulunması nedeniyle ürünlerin müşteriler tarafından iade edildiğini, durumun davalıya e-posta ve telefonla derhal bildirilmesi üzerine davalının ürünlerde bir takım sorunların olabileceğini kabul ederek meydana gelen zararın telafi edilebileceğini taahhüt ettiğini, zararın telafi edilmediğini, ayrıca davalı şirket tarafından davalıya sipariş bedeli olarak gönderilen 36.080 Euro karşılığında mal teslimatının yapılmadığını, müvekkilinin sözleşmenin ifa edileceği inancı ile taşıma için 5.983 Euro, barkod ve etiket gibi giderleri için 3.130 Euro ve reklam tanıtım konser vb organizasyonlar için 12.570 Euro çeşitli harcamalar yaptığını, davalının bu harcamalardan da sorumlu olduğunu belirterek, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 126.403 Euro maddi tazminat, 15.000 Euro manevi tazminat olmak üzere toplam 141.403 Euro tazminatın dava tarihindeki döviz satış kuru itibariyle TL cinsinden karşılığı 325.000 TL maddi ve manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının Türk Hukuk sistemine göre tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltemeyeceğini, davacının malları aldıktan uzun bir zaman geçtikten sonra davayı açmak için gerçek olmayan olgulara dayanarak müvekkiline e-posta gönderdiğini, malların ayıplı olmadığını, ayıp iddiası kabul edilse bile süresinde ve usulune uygun ayıp ihbarının bulunmadığını, davacının ödemeleri geç ve eksik yapması ve gerekli yatırımları yapmaması nedeniyle asıl zarar görenin müvekkili olduğunu, davacının satış sırasında karşılaştığı sorunları bildirdiğini, ürünlerde ambalaj sorunlarının veya üretimden kaynaklanan ürün sorunlarının çok cüz"i olarak bulunabileceğini, sözleşmeye göre reklam giderlerinden davacının sorumlu olduğunu, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin 17/09/2013 Tarih, 2012/38 Esas, 2013/232 Sayılı kısmen kabul, kısmen red kararının taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 03/06/2014 Tarih, 2014/5194 Esas, 2014/10445 sayılı ilamı ile "Dava dilekçesinde 325.000 TL maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Mahkeme ise 78.995 Euro üzerinden kısmen kabul kararı vermiştir. 6100 sayılı HMK"nın 26/1 maddesinde " Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. " hükmü bulunmaktadır. Davacının talebi dışında karar verildiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. " gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacıya distribütörlük verilmediğinden dolayı sözleşme gereği davacının ödediği depozito bedelinin iadesi gerektiği, davacının ürünlerin ayıplı çıktığını iddia ettiği ve...."da yaptırdığı analiz raporunu dosyaya sunduğu, raporda ayıplı ürün sayısının, değerinin, ayıbın niteliği ve kaynağının belirtilmediği, bu nedenle ayıplı ürünün miktarı yada bedelinin davacı tarafından ispatlanamadığı, ayrıca kanuna göre süresinde ve usulune uygun bir ayıp ihbarının bulunmadığı, bu nedenle davacının teslim aldığı ürünlere yönelik yaptığı ödemenin iadesi talebinin yerinde olmadığı, davacının sipariş bedeli olarak ödediği 36.080,00 Euro karşılığında ürün gönderilmediği için davalının bu miktardan sorumlu olduğu, sözleşmedeki hüküm gereği sözleşmeye aykırı davranan tarafın diğer tarafın menfi ve müspet zararlarını karşılama yükümlülüğü çerçevesinde davacının sözleşmenin aktedileceği inancıyla davaya konu ürünler için yaptığı 5.983,00 Euro taşıma bedeli ve 2.612,05 Euro tanıtım giderinden davalının sorumlu olduğu, diğer masrafların dava konusu enerji içeceği ve distribütörlük sözleşmesi gereği yapıldığının anlaşılamadığı, manevi tazminat yönünden dosya kapsamında davacının uğradığını iddia ettiği manevi zararın ne olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, toplam 78.995 Euro"nun dava tarihindeki kura göre karşılığı olan 181.506 TL"nin temerrüt tarihi olan 03/10/2011 tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı ..."nın şahsa ait işyeri olup işletmenin Mehmet Taşdemir"e ait olmasına, vekaletnamenin..... tarafından verilmiş bulunmasına ve karar başlığında...."in gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilecek olmasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.