Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/6855
Karar No: 2007/6541
Karar Tarihi: 17.04.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/6855 Esas 2007/6541 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/6855 E.  ,  2007/6541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Aydın İş Mahkemesi
    TARİHİ : 22/02/2006
    NUMARASI : 548-36

    Davacı, yurtdışı çalışmalarının sigortalılık süresine sayılmasına, yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olduğunun    karar  verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine  karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Dava; davacının 03.08.1999-01.11.2001 tarihleri arasında yurtdışında geçen çalışmaları için 3201 sayılı Yasa gereği yaptığı borçlanmanın geçerli olduğunun  ve bu sürenin yaşlılık aylığı hesabında nazara alınması gerektiğinin ve tahsis talep tarihi olan 08.11.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitiyle birikmiş onbir aylık alacağının işlemiş faiziyle tahsili istemine ilişkidir.
    Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 29.10.1970-30.06.1982, 01.07.1999-30.09.2003  tarihleri arasında Almanya" da geçen çalışmalarını borçlanmak için 13.12.2003 tarihinde davalı Kuruma müracaat ettiği, davalı Kurumca talebinin kabul edilmesi üzerine bildirilen  dövizi 25.10.2004 tarihinde Kuruma ödeyip 08.11.2004 tarihinde yaşlılık aylığı baglanması için talepte  bulunması üzerine davalı Kurumca 03.08.1999 tarihinde Türk Vatandaşlığından çıkarılıp 01.11.2001 tarihinde tekrar  Türk vatandaşlığına alınması nedeniyle 03.08.1999-01.11.2001 tarihleri arasındaki borçlanmanın iptal edildiğinin ve 15 yıllık sigortalılık süresinin 04.06.2006 tarihinde dolduracağı gerekçesiyle yaşlılık aylığı isteminin reddedildiği, gerçektende davacının 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunun 20. maddesine  göre Bakanlar Kurulu"nun 09.10.1998 günlü 98/11897 Kararı ile vatandaşlıktan çıkmasına izin verilip, Bakanlar Kurulunun 18.05.2001 gün ve 2001/2525 sayılı Kararı  ile vatandaşlığa  tekrar alındığı, aynı zamanda Federal Almanya vatandaşı da olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda mahkemece hükme dayanak alınan hesap raporunda 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunun 20. maddesine göre herhangi bir nedenle yabancı  Devlet Vatandaşlığını kazanmış olmak veya başka bir Devlet Vatandaşlığını kazanacağına ilişkin inandırıcı belirtilerin bulunması halinde Bakanlar  Kurulunun izniyle  vatandaşlıktan çıkabilecekleri  29.06.2004 tarihli  06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5203 sayılı Yasa"nın 1. maddesi ile değişik 29. maddesinde bu Kanun gereğince Türk  vatandaşlığını kaybeden kişilerin kayıp  tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulacakları, ancak doğumla Türk Vatandaşlığını kazanmış olupta sonradan izin almak süretiyle yabancı devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçıların Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliği ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme  hakları dışında, sosyal güvenliğe  ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri, kanunun 33. ve 35. madde hükümlerinin saklı olduğu bildirilmiştir. Bu durumda davacının Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 25.10.2004 tarihinde yaptığı borçlanmanın  geçerli olduğunun kabulü gerekir.
    Yapılacak iş; davacının geçerli sayılan yurtdışı borçlanma süreside dikkate alınarak yaşlılık aylığı koşullarının oluşup  oluşmadığını değerlendirmek ve çıkacak sonuca göre karar vermektir. 
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin  yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin   bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi