13. Ceza Dairesi 2014/21464 E. , 2016/2116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyizine yönelik yapılan incelemede;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli 27905 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 2/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
B- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlığa ve işyeri dokunulmazlığını ihlale teşebbüs suçlarından, sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlığa teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin temyizine yönelik yapılan incelemede;
Hırsızlığa teşebbüs suçuyla birlikte işyeri dokunulmazlığını ihlale teşebbüs suçunun da oluştuğuna yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamadeki bu yönden bozma isteyen düşünce benimsenmemiş, sanıklar hakkında hırsızlığa teşebbüs ve işyeri dokunulmazlığına teşebbüs suçlarından mahkumiyet hükmü kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemiş ise de; hükümlülüğün yasal sonucu olup, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2012/1431 esas 2013/ 18 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “Sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” denilmiş olması ve 5275 sayılı kanunun 108/2. maddesinde “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında belirlenebilecek olması karşısında, sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde tekerrüre esas alınacak ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak ONANMASINA,
C- Sanıklar ... ve ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlale teşebbüs suçundan kurulan hükümlerin temyizine yönelik yapılan incelemede;
Hırsızlığa teşebbüs suçuyla birlikte işyeri dokunulmazlığını ihlale teşebbüs suçunun da oluştuğuna yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamadeki bu yönden bozma isteyen düşünce benimsenmemiş, sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemiş ise de; hükümlülüğün yasal sonucu olup, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 tarih ve 2012/1431 esas 2013/ 18 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “Sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK"nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” denilmiş olması ve 5275 sayılı kanunun 108/2. maddesinde “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında belirlenebilecek olması karşısında, sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde tekerrüre esas alınacak ilamın gösterilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
İddianamede 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması talep edilmediği halde, 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi gereğince sanıklara ek savunma hakkı verilmeden hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi uygulanması suretiyle sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.