10. Hukuk Dairesi 2017/2809 E. , 2017/4838 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, 26.08.2003-26.09.2008 tarihleri arasındaki 1479 Sayılı Kanun kapsamındaki zorunlu sigortalılığın iptali ile aynı dönemde 506 Sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın geçerli sayılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına karşı, direnilmesine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin 02.07.2014 tarih ve 2013/18997 Esas, 2014/16444 Karar sayılı bozma ilamına mahkemece direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). Fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. Maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci Maddedeki;“ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Mahkemece ilk kez 13.06.2013 tarihinde verilen karar ile davanın reddine hükmedildiği, ne var ki, davacının yetkili avukatının 18.06.2013 tarihinde ilk kararı temyiz isteminde bulunmuş ise de, 11.03.2014 tarihli dilekçesinde temyizden feragat ettiğini belirtir dilekçesinin uyap kayıtlarına girdiği, ne var ki uyaptan gönderilen dilekçenin fiziken gönderilmemesi nedeniyle temyiz incelemesinde dikkate alınmadığı, Dairemiz bozma kararının açıklanan nedenle yanılgıya dayalı olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 02.07.2014 tarih ve 2013/18997 Esas, 2014/16444 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
O halde, Dairemizin bozma ilamı kaldırılarak, Mahkemece verilen red kararının davacı avukatının verdiği temyizden feragat dilekçesi nedeniyle temyizine dair istemin reddine dair karar verilmelidir.
SONUÇ: 1- Mahkemece verilen direnme hükmünün açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğu anlaşıldığından, Dairemizin 02.07.2014 tarih ve 2013/18997 Esas, 2014/16444 sayılı Mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin sayılı sayılı ilamının kaldırılmasına;
2-Hüküm, davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de, ilgili vekâletnamede temyizden feragat yetkisi bulunan aynı vekil tarafından 11.03.2014 tarihli dilekçesinde temyiz isteğinden vazgeçtiklerinin bildirilmiş olması karşısında, temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddi cihetine gitmek gerekmiştir.
O halde, davacı avukatına ait ekiline ait temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle REDDİNE, 06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.