12. Ceza Dairesi 2020/840 E. , 2021/2259 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 22/3, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2019 tarihli ve 2017/237 Esas 2019/12 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan tayin edilen hükmün ortadan kaldırılmasına karar verilerek, taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin kurulan hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.01.2020 tarihli ve 2019/9-425-2020/4 sayılı ilamında belirtildiği üzere; ""CMK"nın 295. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe için öngörülen (7) günlük sürenin; aynı Kanunun 34. maddesinin ikinci fıkrası, 231. maddesinin ikinci fıkrası ile Anayasamızın 40. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında bir "Kanun yolu süresi" olmayıp temyiz başvurusunda temyiz nedenlerinin gösterilmemiş olması durumuna ilişkin istisnai bir mahiyet taşıması, mahkemelerin iç işleyişine yönelik olmaması, düzenlemenin yer aldığı kanun maddesinin içeriği itibarıyla ilgilisi bakımından karışık ve dağınık olmayıp açık, belirli ve öngörülebilir bir nitelikte olması, ilgilisinin (15) günlük temyiz süresi içerisinde temyiz nedenlerini bildirir dilekçe verebilmesine engel bir düzenlemenin olmaması, mevzuatımızda yer alan yargısal başvuru sürelerinin tümünün ilgilisine mahkemece bildirilmesi gerektiğine dair bir hükmün bulunmaması, örneğin; 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun bireysel başvuru usulünü düzenleyen 47. maddesinin beşinci fıkrasındaki "Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder." hükmü uyarınca, anılan fıkra kapsamında geçen yargısal başvuru sürelerinin ilgilisine bildirilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı da gözetildiğinde, istisnai ve sınırlayıcı hüküm içeren düzenlemelerin kıyas yoluyla genişletilmesinin mümkün olmaması nedeniyle ek dilekçe için öngörülen (7) günlük sürenin, mahkeme kararlarının sonuç bölümünde gösterilmesi zorunlu olan, hükme karşı başvurulabilecek kanun yolu süresi olmadığı, dolayısıyla temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe için öngörülen bu sürenin ilgilisine bildirilmeyişinin mahkemeye erişim hakkına orantısız bir müdahale olarak görülemeyeceği ve ilgilisine bildirilmesi hususunda zorunluluk bulunmadığı"" kabul edilmektedir.
5271 sayılı CMK"nın ""Temyiz gerekçesi"" başlığını taşıyan 295. maddesinin 1. fıkrasında; ""Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir."" hükmü; CMK"nın ""Temyiz isteminin reddi"" başlıklı 298. maddesinde ise; ""Yargıtay, süresi içinde temyiz başvurusunda bulunulmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebepleri içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddedir."" amir hükmü bulunmaktadır.
Tüm bu düzenlemeler gereğince yapılan incelemede; sanık müdafisinin, yüzüne karşı 27.11.2019 tarihinde verilen hükme karşı süresi içerisinde verdiği 03.12.2019 tarihli ve herhangi bir temyiz gerekçesi içermeyen temyiz başvuru dilekçesinde, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesi tarafından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik gerekçeli kararın kendilerine tebliğ edilmesini istemesi üzerine; gerekçeli kararının sanık müdafisine 08.12.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, sanık müdafinin CMK’nın 295. maddesi gereğince temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçesini CMK’nın 295. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra 23.12.2019 tarihinde verdiğinden süresinde olmadığı anlaşılmakla; sanık müdafinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298/1. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE;
2-Katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay gecesi sanık ...’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile, aydınlatması bulunmayan, bölünmüş, çift şeritli Devlet yolunda seyri sırasında, sanık ile aynı yönde seyreden ve olay mahalli yol bölümünün sol şeridinin jandarma görevlileri tarafından 118 metre boyunca trafik levhaları ve huniler ile kapatılması sebebiyle sağa sinyal verip yavaşlayan katılan ... idaresindeki kamyonetin arkasına, kendi aracının sağ ön köşesi ile çarpmasının etkisi ile katılanın aracının takla atarak 33 metre ileride duruşa geçtiği, kaza tespit tutanağına göre çarpmanın yolun sağında bulunan 2 metre genişliğindeki bankette gerçekleştiği ve sanığın aracına ait çarpma öncesi sağa yönelen 11.8 metre fren izinin bulunduğu; Saat 4:30 sıralarında meydana gelen olaydan sonra saat 06:12 de yapılan ölçümde sanık ..."ın 1.80 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi sebebiyle sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu:
Sanık ... tüm aşamalarda aracı kendisinin kullanmadığını savunsa da, tüm dosya içeriğinde yer alan beyanlar ve delillerin değerlendirilmesi sonucu olay anında kazaya karışan aracı sanık ...’ın kullandığına, sanığın hızını mahal şartlarına ve yol durumuna göre ayarlamayıp, önünde seyreden aracı güvenli ve yeterli mesafeden takip etme kurallarına uymayıp asli kusurlu eylemi ile neden olduğu kaza sonucu bir kişinin ölümü ile birlikte kendisinden şikayetçi olan bir kişinin de basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğine ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin suç vasfına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanuna uygun bulunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 27.11.2019 tarihli ve 2019/3862 Esas, 2019/2906 Karar sayılı mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile
değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 04.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.