Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6686 Esas 2017/5142 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 18.12.2011 tarihinde davalı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalanmış bulunan araçta yolcu olarak bulunan davacının alkollü, ehliyetsiz ve tam kusurlu sürücünün yaptığı kaza sonucu yaralanarak işgöremez hale geldiğini, akıl sağlığını da kaybederek felç olup vesayet altına alındığını, davalı tarafından eksik ve yetersiz ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili; bakıcı gideri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili asıl davadaki talebini 113.890,00 TL, birleşen davadaki talebini 200.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olduğunu, davacının araca alkollü sürücünün aracına bilerek ve isteyerek binmiş olduğunu, müterafık kusuru bulunduğunu, ayrıca hatır taşıması bulunduğunu, davacı tarafa 86.110,00 TL ödeme yapıldığını ve davalının ibra edildiğini, davanın %100 kusurlu ..."e ihbarını istediklerini, davacıya maluliyeti sebebiyle aylık bağlanmış ise mahsubu gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece asıl davanın kabulü ile 113.890,00 TL"nın 30.07.2012 tarihinden itibaren davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine; birleşen davanın kabulü ile 200.000,00 TL"nın 21.05.2014 birleşen dava tarihinden itibaren davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18.026,32 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.