3. Ceza Dairesi 2020/4902 E. , 2020/6007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında katılan ..."ya yönelik hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararına ilişkin sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğundan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık hakkında katılan ..."ya yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet kararına ilişkin sanığın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın gerekçedeki denetim işlevini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun öğeleri ve kanıtlandığı kabul edilen olayların açıkça gösterilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b) Sanık hakkında hüküm kurulurken, temel cezanın belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nin 86/1 yerine TCK"nin 86/2. maddesi olarak gösterilmesi,
c) Sanığın, katılanı TCK"nin 6/1-f.4 maddesine göre silahtan sayılan bardağı atmak suretiyle yaraladığının, katılan ve sanığın yargılama sırasındaki beyanlarından anlaşılmasına rağmen sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
d) Katılan ..."nın yaralanmasına ilişkin Bitlis Devlet Hastanesi tarafından verilen 21.11.2008 tarihli geçici raporda ""... burun sırtında yaklaşık 3 cm lik cilt-cilt altı kesi görüldüğü, nazal dorsumda krepitasyon mevcut olduğu, nazal aks sağa deviye olduğu, çekilen direkt yan kafa grafisinde belirgin bir fraktür hattı olmamakla birlikte os nazale grafisinde uç kısımda çökme şeklinde fraktür izlendiği, sol maksiller kemik üzerinde 5 X 5 cm "lik ödematöz, hematom mevcut olduğu kayıtlı olduğunun belirtildi..."", katılan için alınan Fatih Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 27.01.2010 tarih, 2009/381 sayılı kesin raporda ise ""...yapılan muyanede..basit müdahale ile giderilemez, kırığın hayat giderilemez, ..hayat fonsiyonlarını orta (2) derece etkiler..."" olduğunun belirtildiği, ancak yüzde sabit iz bakımından raporda bir değerlendirme bulunmadığı görülmekle katılanın tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek özellikle söz konusu yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususunu gösterir şekilde, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına 08.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.