17. Hukuk Dairesi 2014/24915 E. , 2017/5130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 05.02.2011 tarihinde davacılardan ..."ın, davacı ..."ın sürücüsü olduğu araç içerisinde yolcu iken davalı ..."ın kullandığı araçla çarpışması sonucu ağır şekilde yaralandığını, davacıların kaza nedeniyle manevi ve maddi yönden zarara uğradıklarını belirterek ... için 500,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi, ... için 500,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, müşterek çocukları ... için 10.000,00 TL manevi, ..."ın annesi ... için ise 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 04.04.2014 tarihli dilekçe ile dava değerini ..."ın maddi talepleri için 113.578 TL olarak, ... "ın maddi talepleri için 1.725 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 4.271,26 TL"si geçici işgöremezlik, 313.578,68 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere -ancak bu tazminattan ... ... şirketi tarafından 204.000,00 TL ödeme yapılmış olmakla bu miktar düşüldükten sonra - 117.849,94 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacılardan ..."a verilmesine; 1.725,00 TL araç ile ilgili hasardan doğan maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacı ..."a verilmesine; manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın ve davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanmadan dolayı uğranılan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer bir takım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Bu duruma yargısal kararlarda en sık rastlanılan örnek; içkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin, meydana gelebilecek zarara önceden, kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü yönündedir. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir.
Somut olayda; davacı ..."nın sürücü eşi ..."in kazadan sonra yapılan ölçümde 0,83 promil alkollü olduğu, davacı ..."nın alkollü sürücünün aracına binmekle müterafik kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, olayda davacının alkollü sürücünün aracına bilerek binmek suretiyle müterafik kusuru söz konusudur. Mahkemece tazminat miktarı belirlenirken, dairemiz uygulamalarına göre; davacının müterafik kusuru olması durumunda %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre; mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen zarar miktarı üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yaparak tazminatı belirlemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.