9. Hukuk Dairesi 2009/32631 E. , 2010/1158 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı vekili davacının iş sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile kıdem
ve ihbar tazminatları ile ödenmeyen işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre iş sözleşmesinin istifa sureti ile sona erip ermediği, davacı işçinin istifa dilekçesinin geçerli olup olmadığı, iradesinin fesada uğratılıp uğratılmadığı, işveren feshinin bulunup bulunmadığı, işçinin feshi ise feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna göre işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı vekili, dava dilekçesinde iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise işçinin istifa dilekçesi vererek iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini savunmuş, davalının bu savunması üzerinde davacı vekili, davacının hırsızlık suçlaması altında istifa dilekçesini verdiğini, ayrılma iradesi bulunmadığını iddia etmiş, mahkemece davacı tanık anlatımlarına itibar edilerek, davacının hırsızlıkla itham edildiği, istifa dilekçesinin baskı ile alındığı ve iradesinin fesada uğratıldığı, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığına karar verilmiştir.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, hak sahibine, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. Şarta bağlı istifa ise kural olarak geçerli değildir.
İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uygun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada, iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması durumunda da istifaya geçerlilik tanınması doğru olmaz. Bu ihtimalde ise işçinin haklı olarak sözleşmesini feshettiği sonucuna varılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının istifa dilekçesinde özel nedenlerden dolayı istifa ettiğini belirttiği, ancak mahkemece bu özel nedenlerin ne olduğu açıklattırılmadığı gibi davacının cevaba cevapta verdiği, tanıkların ifade ettiği ve mahkemenin gerekçesinde belirttiği, davacının hırsızlıkla itham edilerek istifa dilekçesinin baskı altında alındığı hırsızlık olayının somut olarak hangi olay olduğu, davacının nasıl, ne şekilde ve hangi zamanda gerçekleştiği iddia edilen hırsızlık olayı ile suçlandığı açıklanmış değildir. İstifa dilekçesinde özel nedenden söz edilmesi, istifanın şartlı olduğu yönünde önemli bir olgudur. İş sözleşmesinin istifa sureti ile sona erip ermediği, istifanın şartlı olup olmadığı, istifanın geçerli olup olmadığı, iradesinin fesada uğratılıp uğratılmadığı, feshin işçinin haklı feshi kabul edilip edilmeyeceği, ancak istifa dilekçesinde belirtilen özel nedenlerin ve mahkeme gerekçesinde belirtilen hırsızlıkla ithamın somut olarak açıklığa kavuşturulması ile anlaşılacaktır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.