14. Hukuk Dairesi 2019/1695 E. , 2020/363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine 11.10.2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 04.12.2017 tarihli hükmün Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.01.2020 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisinde bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R
Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 3416 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesine sahip olduğunu, diğer paydaş ..."nın 1/2 payının 01.09.2016 tarihinde 1.579.800,00TL bedel ile davalı ..."ya sattığını belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, her paydaşın yıllardan beri kendilerine ait bölümü kullandığını, davacının eşi ... ile satıcının eşi ..."nın ortak olduğunu, taşınmazın istinat duvarı ile ikiye bölünerek 6500 m2"lik kısmının davacının eşi ve satıcının eşinin ortak olduğu ... A.Ş. tarafından kullanıldığını, 4000 m2"lik diğer kısmın ise ilk malik ... A.Ş. tarafından ... A.Ş."ye kiraya verildiğini, 2008 yılından itibaren taşınmazın 4000 m2"lik kısmının davalı tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, hükmün istinaf yoluyla incelenmesini talep etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı adına, 3416 parselde kayıtlı 1/2 payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, depo edilen 1.611.614,13TL önalım bedelinin karar kesinleştiğinde nemaları ile birlikte davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince;
Dava konusu taşınmaz 2006 yılında 1/2 oranında ... ve ... tarafından satın alınmıştır. Dava konusu yer fabrika ve arsası niteliğinde olup içerisinde hangarlar bulunmaktadır. Ancak tapu malikleri fiili olarak bu hangarları kendileri işletmemişler eşleri tarafından dava konusu taşınmazın işletilmesi mümkün olmuştur. 2006 yılında taşınmaz satın alınmadan önce dava konusu yerde ... Halıcılık San. ve Tic. A.Ş. faaliyet göstermektedir. Bu faaliyet esnasında taşınmazı istinat duvarı ile ikiye ayırmış, büyük olan yaklaşık 6500 m2"lik kısımda kendisi faaliyet göstermiş, daha küçük olan yaklaşık 4000 m2"lik kısmı ise ... Ahşap Panel San. A.Ş"ye kiraya vererek kullanmıştır. 2006 yılında taşınmaz davacı ve eski malik ... tarafından satın alındıktan sonra ... Şirketi bir süre daha kiracı olarak bulunmuş, daha sonra buradan ayrılmıştır. Ancak 2006 yılından itibaren taşınmaz satın alındığında taşınmazın 6500 m2"lik kısmına tekabül eden hangarında davacının eşi ile ..."nın eşi ... isminde bir tekstil firması işletmeye başlamışlardır. Bir müddet sonra bu firmanın işletilmesi ile ilgili sıkıntılar çıkması üzerine tarafların uyuşmazlık içerisine girdiği ve şirketin kapatılma noktasına geldiği anlaşılmıştır. 2008 yılında ise taşınmaz maliklerinden ..."nın hissesine karşılık fiillen davalıya kullanım hakkı verdiği o tarihte hissesine davalıya satış konusunda anlaştıkları ve taşınmazı davalının kullanımına terk edip gittiği o tarihten beri de davalı ..."nın kendisine bırakılan hangarda işlerini yürüttüğü, davacının kullanımına bırakılan hangarın ise atıl konumda kaldığı, bu yere ... isminde tekstil şirketinin makinalarının konulduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen tanık beyanlarından, yapılan keşif ve bilirkişi raporundan tapu maliki taraflarının 2008 yılına kadar eylemli olarak bir araya gelip fiili bir paylaşımda bulunmadıkları hatta her iki hangarın tapu maliklerinin tasarrufunda oluduğu, fabrika binası içerisinde iki ayrı hangar bölümünün olduğu, bir hangar bölümünde davacı ile dava dışı payını satan ..."nın eşlerinin ... isminde tekstil şirketini işlettiklerini, diğer bölümde ise ... ismindeki şirketin kiracı olarak bulunduğu ancak bir kaç yıl sonra bu yerden ayrıldığı, bir müddet sonra ... isminde tekstil şirketinin işlerinin kötüye gitmesi dolayısıyla bu tekstil firmasının bulunduğu hangar bölümünün kapandığı, içerisine firmanın makinalarının konulduğu ve atıl konumda bulunduğu, öncesinde ... Şirketinin kiracı olarak bulunduğu hangar bölümünü ise davalı tarafın harici olarak hissesini 2008 yılında davalıya satması üzerine davalının bu tarihten itibaren bu hangar bölümünde ticari faaliyetlerine devam edegeldiği, bu tarihte yani 2008 yılında tarafların iradelerini ortaya koyarak fiili bir kullanım biçimi oluşturdukları, buna göre davalının kullanacağı bölümün daha öncesinde ... şirketine kiraya verilen hangar bölümü olmasının kararlaştırıldığı, davacı tarafın kullanacağı bölümün ise öncesinde ... Tekstil Şirketinin faaliyetlerini devam ettirdiği hangar bölümünün olmasının kararlaştırıldığı, dava dışı ..."nın resmi olarak tapuda davalıya satış yaptığı 01/09/2016 tarihine kadar davacı tarafın fiili olarak eylemli kullanma biçimine ses çıkarmadığı, davalı ..."ya karşı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep etmediği, bu durumunda taraflar arasında fiili taksim olduğu olgusunu ispatladığı ilk derece mahkemesinin bu gerekçe ile davanın reddine ilişkin kararına yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekirken Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK 371. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 2.540,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.01.2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.