21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/11517 Karar No: 2007/6372 Karar Tarihi: 12.04.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/11517 Esas 2007/6372 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/11517 E. , 2007/6372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 1. İcra Mahkemesi TARİHİ : 02/05/2006 NUMARASI : 67-495
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu"nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir. Davaya konu ev eşyaları 17.01.2006 tarihinde borçlulardan S.S.’nun huzurunda haczedilmiştir. Anılan borçlunun ortağı olduğu diğer takip borçlularından E. E. T. T.Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketi’nin kuruluşunun ilan edildiği 23.05.2001 tarihli ticaret sicili gazetesinde borçlulardan S. S.’nun adresi olarak haciz adresi yazılı bulunmaktadır. Ayrıca, kredi sözleşmesi başvuru formunda, borçlulardan S.S., ev adresi olarak haciz adresini bildirmiştir. Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu"nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi, davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen eşyalar borçlunun sayılır. Dinlenen davacı tanıklarının anlatımları yeterli ve hükme dayanak yapılacak nitelikte olmadığı gibi, dayanılan fatura da her zaman sağlanması olanak dahilinde bulunan belgelerdendir. Ayrıca, söz konusu fatura dava konusu hacizden sonraki tarihi taşımakta olup, haczedilen eşyalarla da ilgisi bulunmamaktadır. Öte yandan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 299. maddesi uyarınca alacaklının haklarını etkilemeyen adi nitelikteki kira sözleşmesinin de mülkiyeti ispata yeterli belgelerden olmadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı(alacaklı)ya iadesine, 12.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.