
Esas No: 2006/11532
Karar No: 2007/6371
Karar Tarihi: 12.04.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/11532 Esas 2007/6371 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 5. İcra Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2006
NUMARASI : 618-197
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İcra ve İflas Kanunu’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu ev eşyaları, ödeme emri tebliğ edilen adreste ve borçlu huzurunda haczedildiğinden, İcra ve İflas Kanunu’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin inandırıcı güç ve nitelikte bulunan her türlü delille kanıtlanması olanaklıdır.
Davacı üçüncü kişi, takip dayanağı bononun tanzim tarihinden önceye ait 01.10.1998 başlangıç tarihli ve noter onaylı kira sözleşmesi ile kira sözleşmesine ekli demirbaş listesi ibraz ederek, haciz yapılan evi eşyalarıyla birlikte borçluya kiraladığını iddia etmiştir. Ancak, haczedilen ev eşyalarından bir adet Beko marka elektrikli süpürge, demirbaş listesinde yer almamaktadır. Ayrıca, haczedilen eşyalar arasında bir adet Profilo marka iki kapılı buzdolabı ile bir adet Arçelik şofben bulunmasına rağmen, demirbaş listesinde sadece General Elektrik marka buzdolabı ile Demirdöküm şofben yer almaktadır. Bu durumda, haciz edilen eşyalardan bir adet Beko marka elektrikli süpürge, bir adet Profilo marka iki kapılı buzdolabı ile bir adet Arçelik şofben yönünden davanın reddi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, haczedilen diğer ev eşyalarının demirbaş listesine uygunluğu yönünden uzman bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de, istihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İcra ve İflas Kanunu’nun 97/15. maddesi uyarınca alacaklının kötü niyetinin gerçekleşmesi gerekir. Alacaklının, üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkması kötü niyetli bir davranış olarak nitelendirilemez. Alacaklının kötü niyeti kanıtlanmadığından tazminatla sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2007 gününde oy birliği ile karar verildi.