Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8603
Karar No: 2015/12244
Karar Tarihi: 21.10.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/8603 Esas 2015/12244 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/8603 E.  ,  2015/12244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/01/2013
    NUMARASI : 2009/138-2013/13

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .........."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, miras bırakanları Kamil"in, 233, 281, 630, 943 ve 945 parsel sayılı taşınmazlarını davalılar Necmettin, Hazime, Aliye ve İskender"e satış suretiyle devrettiğini, aslında amacın mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu, daha sonra adı geçen davalıların anılan taşınmazların bir kısmını diğer davalılara muvazaalı olarak aktardıklarını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama aşamasında davacılar Fıdda ve Şehide davalarından feragat etmişlerdir.
    Davalı Samiha, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, diğer davalılar dava konusu devirlerin bedeli karşılığında yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacılar Fıdda ve Şehide hakkındaki davanın feragat nedeni ile reddine, davacı Hatice"nin davasının ise muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan Kamil"in kayden maliki olduğu çekişme konusu 233 ve 943 sayılı parsellerin tamamı ile 945 parsel sayılı taşınmazın 8/20 payını 30.09.2005 tarihinde oğlu olan davalı Necmettin"e, 12/20 payını ise 23.03.1995 tarihinde gelini olan davalı Hazime"ye satış suretiyle devrettiği, Hazime"nin de temellük ettiği 12/20 payı 20.10.2008 tarihinde diğer davalı İdo"ya devrettiği, anılan parsellerin imar uygulamasına tabi tutulduğu, murisin, çekişme konusu 281 sayılı parselini 23.03.1995 tarihinde gelini olan davalı Aliye"ye, 630 parsel sayılı taşınmazını ise 15.04.1985 tarihinde 1/2"şerpay ile oğulları olan davalılar İskender ve Necmettin"e satış suretiyle devrettiği, 630 sayılı parselin ifrazı sonucunda 1452, 1453, 1454, 1455 ve 1456 sayılı parsellerin oluştuğu, İskender ve Necmettin"in 1452 sayılı parseli kardeşleri olan davalı Cevat"a, 1453 sayılı parseli davalı A. K. "e, 1454 sayılı parseli dava dışı Şemseddin"e, 1455 sayılı parseli davalı Samiha"ya aktardıkları, A. K. ve Şemseddin"in ise temellük ettikleri 1453 ve 1454 parselleri 26.08.2008 tarihinde davalı Hasan"a sattıkları, 1456 sayılı parselde ise davalı İskender"in ½ payını 27.12.1995 tarihinde diğer davalı Necmettin"e devrettiği, murisin 30.03.2006 tarihinde öldüğü ve geriye davacı olan kızları Fıdda, Şehide ve Hatice ile davalı oğulları Necmettin, İskender ve Cevat"ın kaldığı, yargılama aşamasında davcaılar Fıdda ve Şehide"nin davalarından feragat ettikleri anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir.
    Somut olaya gelince, mirasbırakan Kamil"in mal kaçırdığından söz etme olanağı yoktur. Şöyle ki, murisin davalı çocuklarına doğrudan ve davası kabul edilen Hatice"ye de dolaylı olarak taşınmaz temlik ettiği, davalarından feragat eden davacılar Fıdda ve Şehide"nin feragat dilekçelerinde murislerinden miras haklarını ayni ve nakdi olarak aldıklarını belirttikleri, ayrıca dinlenen tanıkların murisin gelinleri olan davalılar Hazime ve Aliye"nin de bedeli karşılığında dava konusu taşınmazları satın aldıklarını belirtmesi karşısında ve yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda dava konusu temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.
    Davalılar Aliye, İskender, Cevat, A. K. , Hazime, Hasan, İdo ve Necmettin"in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi