Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22805
Karar No: 2017/5119
Karar Tarihi: 08.05.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/22805 Esas 2017/5119 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/22805 E.  ,  2017/5119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -KARAR-
    Davacılar vekili; davacıların eşi ve babası olan ... ..."ın sürücüsü olduğu ve davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan araçla 23/10/2012 tarihinde yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını belirterek şimdilik toplam 7.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili, 08.04.2014 tarihinde dava değerini toplamda 186.410,21 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili; müteveffanın davaya konu aracın sürücüsü olduğundan ve sürücünün kendi kusuruyla ölümüne sebebiyet verdiğinden müteveffanın mirasçılarının dava hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ..."ın her birisi için 1.000,0 TL"den olmak üzere toplam 7.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, ıslah miktarı olan ... için 122.997,46 TL; ... için 1.399,49 TL için, ... için 5.253,26 TL için, ... için 2.611,98 TL"nin, ... için 6.756,89 TL"nin, ... için
    19.132,11 TL"nin ve ... için 21.259,03 TL olmak üzere toplam 179.410,21 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak kaydıyla toplam 186.410,21 TL"nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, trafik kazası sonucu desteğin öldüğünü ileri sürerek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, buna göre de bilirkişi tarafından hazırlanan 01.04.2014 tarihli raporda CSO Yaşam Tablosu dikkate alınarak davacıların ve ölen desteğin kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenerek hesaplama yapılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
    ... yerleşik uygulamalarına göre desteğin ve destek ihtiyacı olanların muhtemel yaşam süreleri belirlenirken Population Masculine Et – Feminine (PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar).
    Bu durumda mahkemece, Dairemizin yerleşik kriterlerine uygun olarak Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosuna göre bakiye ömür süresi belirlenerek zarar hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına
    göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir.
    4-Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat için dava tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara, davalı ... şirketi bakımından dava tarihinden, ıslah ile artırılan bölüme ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
    Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımında ise, 2918 sayılı ..."nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı ve talebinin de dava tarihi olduğu gözetilerek dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
    Mahkeme tarafından, dava dilekçesindeki 7.000,00 TL"lik bedele, dava tarihinden faiz işletilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; davalı sigortacı yönünden, ıslah edilen kısım itibariyle de dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü
    ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalıya geri verilmesine 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi