Esas No: 2021/18191
Karar No: 2022/12841
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18191 Esas 2022/12841 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/18191 E. , 2022/12841 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanık ... hakkında her ne kadar suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hüküm hakkında uzlaştırma hükümlerinin denenmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmesi talep edilmiş ise de; suça konu malların kamuya ait olması ve 5271 sayılı CMK’nın 253/1. maddesi gereğince uzlaştırma hükümlerinin gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişileri ile sanıklar arasında uygulanması mümkün olduğundan bu görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanığın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesi neticesinde;
Sanık müdafiinin temyiz isteminin yalnızca vekalet ücreti yönünden olduğu anlaşılmakla, bu hususa hasren yapılan incelemede;
Kısa kararda hükmedilmediği halde gerekçeli kararda kendisini vekille temsil ettiren beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilerek kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca, G1 bendinden sonra gelmek üzere "sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenen 1.800 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesi neticesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ...’ın camiden amfi ve mikrofon çalmasından ibaret eylemi hakkında, suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK'nun 142/2-h maddesi yerine hatalı nitelendirmeyle aynı kanunun 142/1-a maddesi ile uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının korunmasına,
IV-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesine gelince;
Her ne kadar ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 27/10/2015 tarihli hırsızlık eyleminin failleri olarak sanıklar ..., ..., ... ve ... gösterilmiş ve haklarında dava açılmış ise de, davaya konu suç tarihinde meydana gelen ve kamera kayıtlarıyla tespit edilen olayda yalnızca sanık ...’in görüldüğü, akabinde yapılan kolluk araştırması neticesinde sanığın suça konu malları sattığı kişileri bildirdiği ve bu kişi ile yapılan mülakat neticesinde diğer sanıkların da kendilerine zaman zaman kablosuz mikrofon getirerek sattıklarını belirttiği, bu bilgi üzerine ifadesine başvurulan sanıkların camilerden zaman zaman hırsızlık yaptıklarını belirterek malları sattıkları kişileri gösterdikleri fakat diğer sanık ...’ı tanımadıklarını ve 27/10/2015 tarihli eylemde bulunmadıklarını belirttikleri görülmekle, sanıkların iddianameye konu 27/10/2015 tarihli eylemi işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin mahiyette delil bulunmamasına rağmen beraat kararı verilmesi gerekirken ve ayrıca sanıkların ikrar ederek yer gösterdikleri eylemler hakkında açılmış bir dava bulunmamasına rağmen dava konusu iddianameye dayanarak diğer sanıkla iştirak halinde olmaksızın fakat belirtilen eylemi gerçekleştirdiklerinden bahisle mahkumiyet hükümleri kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.