Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/12230 Esas 2007/6324 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/12230
Karar No: 2007/6324
Karar Tarihi: 12.04.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/12230 Esas 2007/6324 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/12230 E.  ,  2007/6324 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi              : Şişli 4. İcra Mahkemesi
    Tarihi                       : 25.04.2006
    No                            : 124-439

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine  karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 

    Davacı 3. kişi dava konusu banka hesabının sadece kendisine ait olduğundan bahisle, dava dışı Vakıfbank nezdindeki hesabın borçlu ve 3.kişinin müşterek hesabı olarak değerlendirilip anılan hesaba İcra Müdürlüğü’nün talimatı üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, her ne kadar dava,  dava konusu banka hesabının dava dışı Vakıfbank tarafından, borçlu ile 3.kişinin müşterek hesabı olarak nitelenmesine ilişkin işlemin iptaline dair menfi tespit davası  olarak nitelendirilerek görev nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesindeki açıklamalar davacı vekilinin talebinin istihkak iddiası oldugunu ortaya koymaktadır.
    Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi Hakim’e aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi bile kendilerini ve Hakim’i bağlamaz. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir.
    H.U.M.K’nun 76.maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK’nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak duruşma açılması, tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi suretiyle yanılgıya düşülerek yazılı şekilde  karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ. Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.