Ceza Genel Kurulu 2017/737 E. , 2017/365 K.
"İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık ..."ün beraatine ilişkin Edremit 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.04.2011 gün ve 373-279 sayılı hükmün, katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 10.02.2014 gün ve 9146-1424 sayı ile;
""Sanığın mesul müdürü olduğu otelde yapılan denetimde 77 adet bandrolsüz içkinin otelin restaurant kısmında raflarda satışa sunulmak üzere hazır ele geçmesi ile sanığın dosyaya ibraz ettiği faturalar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde söz konusu faturaların yalnız 41 şişe içkiyi temsil ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın ele geçen içkileri ticari amaçla bulundurduğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 03.07.2014 gün ve 289-538 sayı ile;
"...Sanık hakkında verilen beraat hükmünün Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10.02.2014 gün ve 2014/1424 karar sayılı bozma ilamı ile, ele geçirilen 77 adet bandrolsüz içkinin sadece 41 tanesinin faturalı olması ve ele geçirilen içkilerin ticari amaçla bulundurulduğunun gözetilmemesi nedeniyle mahkûmiyeti yerine beraati yönünde karar kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirmede ele geçirilen alkollü içkiler üzerinde yapılan bilirkişi incelemelerinin neticesinde söz konusu içkilerin menşeinin yasal olduğu, içkilerin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun bandrole ilişkin tebliğinden önce sanık tarafından satın alınarak satışa arz edildiği, idari yönden yapılan tebliğ değişikliğinin yasal olarak başlamış olan bir süreci kendiliğinden yasaya aykırı hale sokamayacağı, idari tebliğ ile ceza sorumluluğunun tayin edilemeyeceği hususları nazara alındığında, 28.01.2011 tarihli dosya kapsamındaki Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesine tevdi edilen bilirkişi raporunda belirtilen malların satın alınış tarihleri gözetildiğinde, faturalı olsun olmasın sonraki tarihli tebliğe aykırı bulunsa bile sadece faturasız olmasının suçu oluşturmadığı, yine başka bir tarihte Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde de, söz konusu faturalı satışların usulüne uygun olduğunun 21.01.2011 tarihli rapor ile tespit edildiği, bu hususlar nazara alındığında emtiaların satın alınış tarihleri ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun sonraki tarihli alkollü içkilerin bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret taşımasına ilişkin yasal düzenleme ve tebliğin ileri tarihli olması gözetildiğinde, geçmişe yönelik olarak ceza sorumluluğu oluşturulamayacağı..." gerekçesiyle direnerek sanığın önceki hükümdeki gibi beraatine karar vermiştir.
Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı ile katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2015 gün ve 413757 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 gün ve 24-507 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 04.05.2017 gün ve 45-3671 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığında görevli vergi denetmenlerince 22.05.2009 tarihinde Edremit ilçesinde faaliyette bulunan Adramis Otelde yapılan denetimde, işletmenin restoran bölümünde satışa arz edilen alkollü içecekler üzerinde bandrol bulunmadığının tespit edilmesi üzerine, raflarda bulunan 19 ayrı markada 77 adet alkollü içeceğin muhafaza altına alındığı,
Sanık tarafından ibraz edilen faturalardan bir adetinin 2005, beş adetinin ise 2006 yılında düzenlendiği, faturaların miktar olarak ele geçirilen bandrolsüz ürünleri karşıladığı, ancak tutanakla tespit edilen bir kısım alkollü içeceklerin markalarının faturalarla uyumlu olmadığı,
Faturalar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre; ele geçirilen 41 adet alkollü içeceğin fatura kaydının bulunmadığı, faturaların 36 adet alkollü içeceği karşıladığı,
Anlaşılmaktadır.
Sanık ... müdafii hazır bulunmaksızın alınan kolluk ifadesinde; çeşitli firmalardan aldıkları içkilerin bandrolsüz olduğunu bildiğini, bu içkileri imha etmeye karar verdiklerini ancak yapılan denetimde içkilere elkonulduğunu, üzerindeki son kullanma tarihlerinden içkileri satma niyetlerinin olmadığının anlaşılacağını, kovuşturma aşamasında; beş yıldan beri söz konusu işletmenin müdürü olduğunu, suça konu içkilerin ve diğer alımların bilgisi dahilinde yapıldığını savunmuştur.
Uyuşmazlık konusunun isabetli bir biçimde çözümlenmesi için 4733 sayılı Kanunun ilgili hükümleri ile tütün mamülleri ve alkollü içkilerde bandrol zorunluluğu getiren idari düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir.
Tütün mamülleri ve alkollü içkilerde bandrol zorunluluğu getiren idari düzenlemelerin "Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği" adı altında çıkarılan tebliğlerle yürürlüğe girdiği, Maliye Bakanlığınca çıkarılan 18.08.2007 tarihli “Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği Seri No:3” tebliğde, 24 Temmuz 2007 tarihinden önce bandrolsüz olarak üretilmiş veya ithal edilmiş olan bira haricindeki alkollü içkilerin toptan satıcıları tarafından 15 Ekim 2007 tarihinden itibaren, perakende satıcıları ve açık alkollü içki satışı yapanlar tarafından ise 5 Kasım 2007 tarihinden itibaren satışının yapılmayacağı, ayrıca üretici, toptan satıcı, perakende satıcı ve açık içki satıcılarının stoklarında bulunan 24 Temmuz 2007 tarihinden önce üretilmiş veya ithal edilmiş bira haricindeki ürünlere 5 Kasım 2007 tarihine kadar bandrol uygulanacağı belirtilmiştir.
Suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 15.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5752 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 8. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarında bandrol yükümlülüğüne aykırılık eylemini cezalandıran düzenleme öngörülmüştür.
Suç tarihi itibarıyla 4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin ikinci fıkrası;
""Tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin ambalajlarına kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri; ilgili mevzuatta belirlenen şekilde temin etmesine rağmen belirlenen ürünlerde kullanmaksızın bedelli veya bedelsiz olarak yayanlar, bunları alma veya kullanma hakkı olmadığı halde sahte evrak veya dokümanlarla veya herhangi bir biçimde ilgili kurum ve kuruluşları yanıltarak temin edenler, bunları taklit veya tahrif ederek ya da konulduğu üründen kaldırarak, değiştirerek ya da her ne suretle olursa olsun tedarik ederek amacı dışında kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır."",
Aynı Kanunun 8. maddesinin dördüncü fıkrası ise;
Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ürünleri ya da taklit veya niteliğine uygun olmayan işaretleri taşıyan ürünleri ticari amaçla bulunduran, nakleden, satışa arz eden veya satanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu fıkrada belirtilen ürünlere el konulması, muhafazası ve tasfiyesi ile bunları ihbar edenlere ve yakalayan kamu görevlilerine ikramiye ödenmesi hususlarında 21.03.2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda kaçak eşya için öngörülen usuller uygulanır. Bu ürünlere el konulduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde, numune alınarak ve gerekli tespitler yapılarak, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından imha suretiyle tasfiye kararı verilebilir." şeklindedir
4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen suç seçimlik hareketli bir suç olup, suç tarihi itibarıyla suçun konusu olan ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ya da taklit veya niteliğine uygun olmayan işaretler taşıyan tütün ve alkol ürünlerini ticari amaçla bulundurma, nakletme, satışa arz etme veya satma eylemleri oluşturmaktadır.
Bu düzenlemelere göre; bandrolsüz içki satışı 05.11.2007 tarihinden itibaren idari yaptırıma bağlanmış, 15.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5752 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesi ile de suç olarak düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Vergi denetmenlerince sanığın müdürü olduğu otelde 22.05.2009 tarihinde yapılan denetim sırasında işletmenin restoran bölümündeki raflarda 19 ayrı markada 77 adet bandrolsüz alkollü içeceğin ele geçirildiği olayda;
Firma ve işletmelerde bulunan alkollü içeceklere bandrol zorunluluğu getiren 18.08.2007 tarihli "Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği Seri No: 3" tebliğ ile, faturalı olsun ya da olmasın, elinde bandrolsüz alkollü içecek (bira hariç) bulunduran ilgililere 05.11.2007 tarihine kadar bandrol alma yükümlülüğü getirilip söz konusu tarihten sonra bandrolsüz alkollü içecek (bira hariç) satışının yapılamayacağının düzenlendiği, 15.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5752 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 8. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ürünleri ticari amaçla bulundurmanın ve satışa arz etmenin suç olarak yaptırıma bağlandığı, buna göre elinde bulundurduğu alkollü içeceklere bahsi geçen tebliğ uyarınca süresinde bandrol almayan ve bu alkollü içecekleri işletme müdürlüğünü yaptığı otelin restoran bölümünde ticari amaçla bulundurup satışa arz eden sanığın eyleminin, suça konu alkollü içeceklerin bir kısmının faturalı olmasının suçun oluşmasına etki etmeyeceği de nazara alındığında, ticari amaçla bandrolsüz alkollü içecekleri bulundurup satışa arz etme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, sanığın atılı suçtan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Edremit 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.07.2014 gün ve 289-538 sayılı direnme hükmünün, sanığın atılı suçtan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.