Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4472 Esas 2014/12008 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4472
Karar No: 2014/12008
Karar Tarihi: 17.09.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4472 Esas 2014/12008 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/4472 E.  ,  2014/12008 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/03/2013
    NUMARASI : 2011/396-2013/108

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; harici araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla müvekkili hakkında asıl alacağın ve cezai şartın tahsili amacıyla davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, davacının, davaya konu sözleşmeden dolayı davalıya borcunun bulunmadığını belirterek, menfi tespit kararı verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davacı vekili 12.07.2012 tarihli celsede, davaya konu icra dosyasına, borcu ödediklerini, davaya istirdat davası olarak devam ettiklerini beyan etmişlerdir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile icra takip dosyasından istenen araç bedeli olan 4.000 TL"den davacının sorumlu olduğuna, cezai şart bedelinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    Davacının temyiz itirazlarına gelince, dava, icra takibinde talep edilen miktarda borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, yargılama sırasında takip konusu borcun fer"ileri ile birlikte ödenmek zorunda kalındığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
    İİK.nun 72/6.maddesi hükmünce, menfi tespit davasının açılmasından sonra yargılama sürecinde borç ödenmiş ise ıslaha dahi gerek olmaksızın davacının talebi üzerine davaya istirdat davası olarak devam olunur.
    Ne var ki mahkemece, davanın istirdat davasına dönüştüğü nazara alınmadan İİK.nun 72/6 madesine aykırı olarak davaya menfi tespit davası olarak devam edilmesi ve karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.