17. Hukuk Dairesi 2014/23114 E. , 2017/5106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada yaralanan 3. kişinin tedavisini davalının yaptığını, tedavi bedeli olarak hesaplama yapılırken, Sağlık Bakanlığı Tarifesi"ni uygulamayan davalının, 4.491,97 TL. fazla tedavi gideri hesapladığını, yapılan başvuru üzerine davacı tarafından 11.415,20 TL. tedavi giderinin 08.03.2010"da ödendiğini, davacının yaptığı ödemeyle TTK"nın 1301. maddesi gereği halef olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının bakanlık tarifesine aykırı hesapla fazladan tahsil ettiği 4.491,97 TL"nin, davacının ödeme tarihi olan 08.03.2010"dan işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı alacak için, davadan önce ... takibi yaptığını, itiraz etmeleriyle duran takipte itirazın iptali davası açmayan davacının, aynı alacak için alacak davası açmasının mümkün olmadığını ve derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının ödeme yaptığı 3. kişi tarafından ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedeller için, halefiyet gereği dava açan davacının rücu hakkı bulunmadığını, davacıdan fazla tahsilat yapılmadığını, avans faizi isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 4.491,97 TL"nin ödeme tarihi olan 08.03.2010"dan işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce ... takibi yapan davacının itirazın iptali davası açmak yerine alacak davası açarak rücu hakkını kullanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı tarafından tedavisi yapılan 3. kişinin ihtirazi kayıt koymadan ödeme yapmasının, davacının rücu hakkına halel getirmeyecek olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ... poliçesi gereği tedavi gideri ödeyen davacının ödediği bedelin bir kısmının, tedaviyi yapan ve Sağlık Bakanlığı Tarifesi"ne uygun tahsilat yapmadığı iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından trafik sigortalı aracın yaptığı kazada yaralanan dava dışı 3. kişinin davalı kurumda tedavisinin yapıldığı, tedavi gideri olarak yapılan harcamaların davalı tarafından fatura karşılığı tahsil edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacı taraf, kazada yaralanıp davalı hastanenin acil kısmına kaldırılan ve tedavi edilen 3. kişinin tedavisi nedeniyle, davalının Sağlık Bakanlığı Tarifesi hükümlerine aykırı olarak fazladan tahsilat yaptığı iddiası ile davalıya rücu etmek için eldeki davayı açmıştır. Mahkeme ise, davacının rücu alacağı bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının belirlenmesi bakımından aldığı 24.02.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının rücu isteminin yerinde olduğuna karar vermiştir.
Mahkemenin hükme esas aldığı raporun, serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlendiği; davalı tarafından tahsil edilen tedavi gideri bedelleri yönünden, davacının iddia ettiği biçimde bakanlık tarifesi hükümlerine aykırılık bulunup bulunmadığı konusunda değerlendirme yapılmadığı, sadece davalı tarafından kesilen fatura bedellerinden davacı tarafın fazladan tahsilat olduğunu iddia ettiği bedelin düşülmesi suretiyle sonuca ulaşıldığı görülmektedir. Anılan bu raporun, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenmediği, hükme esas almaya ve denetime elverişli bir rapor olmadığı izahtan uzaktır.
Bu durumda mahkemece; kazada yaralanıp davalı tarafından tedavisi gerçekleştirilen dava dışı ... adlı kişiye ait tüm hasta dosyasının davalı hastaneden getirtilmesi, yine dosya kapsamında tamamı bulunmayan, davacı sigortacı nezdinde açılan hasar dosyasının tamamının getirtilmesinden sonra;
adli tıp uzmanı bilirkişiden, hasta dosyasına göre yapılan tedavilerin mahiyeti, bu tedaviler için davalının tahsil ettiği bedellerin ne olduğu, davacı iddiasında ifade olunan, olay tarihi itibariyle trafik kazaları nedeniyle hastanelerin acil servislerinde uygulanan tedavilere ilişkin Sağlık Bakanlığı Tarifesi hükümlerine ve yaralanmanın mahiyetine göre tedavi gideri bedellerinin ne kadar olması gerektiği, davalı tarafından fazladan tahsil edilen bir bedel bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının ne olduğu konularında, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.