11. Hukuk Dairesi 2015/9029 E. , 2016/3974 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.02.2015 tarih ve 2014/334-2015/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ibare ve biçimli 16. ve 41. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 29.04.2003/10012; ... ibare ve biçimli 7, 9, 11 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 13.04.2012/35332 ve ... ibare ve biçimli 7, 9, 11 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 13.04.2012/35333 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, kötüniyetli davalının 28.06.2012 tarihinde "..." ibareli, 9, 16, 35, 38, 41 ve 42. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, ... kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce ... ve nihai olarak ... tarafından 2014/M-8260 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin "...." esas ve ayırt edici unsurlu tanınmış markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp, itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ifade ederek, ... kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ile Şirket vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, başvuru kapsamında yer alan bir kısım ürün ve hizmetlerin genel olarak davacının markalarının kapsamında olduğu, davacının "...."; ".... " ve ".... " ibareli markasıyla davalının "..." ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davacının markalarının sadece "...." ibaresinden müteşekkil olmadığı, sarı ve turuncu zeminli daire içerisinde büyük harf karakterli "..."harfi ile onun hemen yanında küçük harf karakterli "..." harfi ile oluşturulduğu ikisinde ayrıca outlet ibaresinin de bulunduğu, .... ibaresinin bilinen anlamanın "..." olduğu, buna karşın ... ibaresinin beşinci sınıf olarak bir algı yarattığı, yahut sadece ... sınıfı olarak algılanabileceği, harf markalarının korunmasında daha sert bir ölçünün gerektiği, zira özel bir biçim ve düzenleme şekli içermeyen sadece harflerin korunmasının mümkün olmadığı, başvuruda ... harfi yanında ... harfinin zaten yer almadığı, başvurunun davacı markalarında yer alan şekille ilişkilendirilebilecek bir şekil veya renk ile görsellik içermediği, ortalama tüketicilerin davacının markalarını "...." olarak algılayacağı, buna karşın davalının başvurusunu bir bütün olarak ... olarak algılayacağı, her iki kelimenin anlamsal olarak benzer olmadığının toplumun tüm kesimleri tarafından bilindiği, ortalama tüketicilerin markalardaki görsel ve sescil farklılığı ilk bakışta ve hemen farkedebileceği, başvuru konusu işaretin ... ve ... işareti ile ... sözcüğünün alışılagelmişin dışında biraraya getirilmesiyle oluşturulduğu, davacı markaları için ise bunun söylenemeyeceği, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, "..." ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun "...."; ".... " ve ".... " ibareli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, bir yanılgıya düşmeyeceği; davacının "...."; ".... " ve ".... " ibareli markasının elektronik ve beyaz eşya ürünleri için tanınmış olmasının da varılan bu sonucu değiştirmeyeceği, ürünlerin ve işaretlerin farklılığının imaj transferine müsait olmadığı, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.