Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2200
Karar No: 2017/4741
Karar Tarihi: 05.06.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2200 Esas 2017/4741 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2200 E.  ,  2017/4741 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, trafik kazasında yaralanan sigortalıya yapılan tedavi giderlerinin, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesince tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağını teşkil eden 1479 sayılı Kanunun 63. maddesinde “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar.
    (Değişik: 20/6/1987 - 3396/11 md.) Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere, (...)(3) ve diğer sorumlulara rücu eder. …” hükmü öngörülmüştür.
    Dava konusu somut olayda; 26.03.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu sigortalının yaralandığı; Kurumca yapılan tedavi giderlerinin, davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, takibe yapılan itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
    6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
    Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleten ve şoförlerinin de yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle, adı geçenlerin de sorumlulukları sona erecektir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yapılan araştırma sonucu davalı sürücünün kullandığı kazaya sebebiyet veren iş makinesinin kaza tarihi itibariyle geçerli bir poliçesinin bulunmadığı ve tescilli olmadığının anlaşılması üzerine işin esasına girilmek suretiyle bozma sonrası yapılan yargılama sırasında alınan ve davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğunu belirten 15.07.2016 tarihli kusur bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece; bozma sonrası yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, trafik alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi heyetinden maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyeti yönünden yeniden kusur raporu alınmalı ve dosya içeriğine uygunluğu denetlendikten sonra bir karar verilmelidir. Bunun yanında hükmü temyiz etmeyen davalı yönünden %25 oranındaki kusur açısından oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, kusura ilişkin yetersiz inceleme içeren bilirkişi raporunun esas alınması suretiyle karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi