11. Hukuk Dairesi 2015/6270 E. , 2016/3970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : B..... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2014
NUMARASI : 2010/536-2014/625
Taraflar arasında görülen davada ....Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2010/536-2014/625 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin her çeşit vasıtanın kurtarılması, çekilmesi, muhafazası ve otopark işletmeciliği alanında faaliyet gösteren gerçek kişi tacir olduğunu, davalının ise muhtelif tarihlerde ve çeşitli sayıda vasıtayı çektirerek muhafaza edilmek üzere müvekkiline teslim ettiğini, ancak herhangi bir ücret ödemediğini ileri sürerek, beher vasıtanın otoparka çekilmesi için çekici ücreti ile beher vasıtanın muhafaza ücreti olmak üzere toplam 7.500,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yargılama aşamasında toplanan deliller ve bilirkişi raporları ile davacı alacağının 2.689.795,50 TL olduğunun tespit edildiği, bu miktar üzerinden hesaplanacak binde 68.31 oranındaki harcın 1/4"üne peşin yatırılan 111.40 TL harcın mahsubuyla kalan 45.823,58 TL harcı tamamlamak üzere davacı tarafa 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gereğince üç buçuk aylık süre verilmesine rağmen, davacı tarafça harcın belirtilen süre içerisinde yatırılmadığı, bu sebeple dosyanın işlemden kaldırıldığı, aradan geçen üç ay içerisinde de davanın yenilenmediği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muhafaza edilen araçların ödenmeyen ücretlerinin tahsili istemine ilişkin olup, 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken, kısmi dava olarak açılmıştır. Bu durumda, somut olayda 6100 sayılı HMK"nın 109. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığına göre, uyuşmazlığın kısmi dava olarak görülerek, işin esası hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.