Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre; sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatın tebliğ memuru tarafından imzalanmadığından usul ve kanuna aykırı olması karşısında, sanığın temyiz başvurusunun öğrenme tarihinden itibaren süresinde yapıldığı kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın yasal bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir Ancak. Sanığın konuta girdiği saat belirlenmeden ve eylemin ne biçimde TCK"nın 6. maddesine göre güneşin batmasından bir saat sonra ve doğmasından bir saat önceki zaman dilimini ifade eden gece vakti işlendiği açıklanmadan, TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, tarihinde 04/02/2014 oybirliğiyle karar verildi.