22. Hukuk Dairesi 2016/33410 E. , 2017/68 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın sendikal sebeple feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine, bu nedenle işyerinden alacağı 4 aylık ücret alacağı ile işe alınmaması durumunda feshin geçersiz ve kötüniyetli olması nedeniyle ... yıllık ücreti tutarında sendikal tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işverence işletmesel karara dayanılarak yapılan fesihte, fesihten önce fazla çalışmaların kaldırılması, yıllık izin ve ücretsiz izin verilmesi ve esnek çalışma modelleri gibi tedbirlere başvurulmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine karar verilmiş, sendikal tazminat yönünden ise davacının çalıştığı dönem içerisinde 01.08.2013 tarihinde sendikadan istifasını müteakip işverence cevher zenginleştirmesi bölümündeki işçi statüsünün değiştirilerek aynı birimde şef olarak görevde yükseltildiği, 19.08.2014 tarihinde yeniden sendikaya üye olmasından iş akdinin feshedildiği gerekçesi ile sendikal tazminat talebi kabul edilerek işe başlatılmama tazminatı taleple bağlı kalınarak davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmiş ve boşta geçen süre ücretine de hükmedilmemiştir. Mahkemece hem sendikal tazminata hem de işe başlatmama tazminatına birlikte hükmedilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
İşverence yapılan feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup; söz konusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir.
Davalı işverence feshin geçerli nedene dayandığı kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı iş sözleşmesinin sendikal sebeplerle feshedildiğini ileri sürmüş ise de, dosyadaki bilgi ve belgelere göre işyerinde 31.12.2009 tarihinden sonra söz konusu sendikanın yetkili olmadığı, işletmesel karar nedeniyle iş akdi feshedilen 15 işçinin kıdemli işçiler olup sadece 5 işçinin sendika üyesi olması 248 çalışan bulunan işyerinde 15 sendika üyesi işçi bulunduğu, mahkeme gerekçesinde belirtilen şekliyle de davacının 25.07.1989 da sendikaya üye olduğu 01.08.2013 tarihinde sendikadan istifa edip tekrar 19.08.2014 te sendikaya üye olduğu aradan da yaklaşık 6 ay süre geçtiği gözetildiğinde feshin sendikal sebebe dayandığı iddiası davacı tarafından ispatlanamadığından davalının bu yöne dair temyiz itirazı yerinde olup sendikal tazminat talebinin reddi gerekir.
Ayrıca davacı taraf dava dilekçesinde 4 aylık boşta geçen süre ücreti ile sendikal tazminat talep etmiş, Mahkemece boşta geçen süre ücretine ilişkin talep işe başlatmama tazminatı olarak kabul edilerek hüküm kurulmuş, boşta geçen süre ücretine de hükmedilmemiştir. Davacı temyizi bu yönden yerindedir.
4857 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakların ödenmesini de hüküm altına alınması gerekir. Bu süre üst sınır olup, aynı maddenin son fıkrası uyarınca sözleşme ile değiştirilemez, aksi hükümler geçersizdir. Kanun koyucu yargılama süresini dikkate alarak bu düzenlemeyi yapmıştır. Yargılama süreci dört aylık sürenin altında kaldığında, kısaca fesih ile işe iade kararı sonrası başvuru arasında boşta geçen süre dört aydan az olduğu takdirde, başvuru tarihine kadar ki ücret ve diğer haklar hüküm altına alınacaktır. Ancak yargılama süreci dört aydan fazla sürdüğünde, kanunun amir hükmü gereği boşta geçen süre için 4 aya kadar ücret ve diğer hakların ödenmesi gerekecektir. Boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların ödenmesi, feshin geçersizliğine bağlı ikincil bir sonuçtur. Talep olmasa da mahkemece dikkate alınması gerekir. Ayrıca feshin geçersizliği istemi tespit niteliğinde olduğundan, boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir.
Dosya içeriğine göre davacının çalışma süresine göre işe başlatmama tazminatının davacının 6 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
...-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 6 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre ...,980,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 69,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 16.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.