15. Hukuk Dairesi 2016/5408 E. , 2018/146 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı, davalı şirketin ... Ticaret Borsası Borsa Kompleksi 2 adet kantar ve kantar binası ihalesini kazandığını, inşaatı yapıp tüm işleri takip etmesi için müvekkilini yetkili kıldığını, müvekkilinin tüm aşamalarını takip ettiğini, malzeme sağlayanla ile sözleşmeler imzalanıp şirket adına taahhütte bulunduğunu, şahsi güvencelerini sunup, şirket adına işçilerin ücretlerini ödediğini, inşaatı da bitirerek teslim ettiğini, yine inşaattın kalıp malzemesini de kendisi tarafından karşılandığını, buna karşın davalının başlangıçta bir miktar kısmi ödemeler yapmasına karşın, müvekkilinin kalan ücretini ve malzeme bedeli ile diğer gider kalemlerini ödemediğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalının iş sahibinden tahsil etmiş olduğu ihale bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davaya konu ihale bedelinin 80.000,00 TL olup, kantar bedelinin kendileri tarafından karşılandığını ve bunun bedelinin de 53.000,00 TL olduğunu, geriye kalan 27.000,00 TL tutan işler bedelinin ek işlerle birlikte 38.200,00 TL"yi bulduğunu, bununla ilgili tüm işçilik ve malzeme bedelinin davalı şirketçe ödendiğini, davacının sadece işin takibi için yetkilendirildiğini, kendisine ödemeler için bir yetki verilmediğini, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kanıtlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Taraflar arasında akdî ilişki kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davalı 04.11.2011 tarihli dilekçesinde akdî ilişkiyi kabul etmiş ve işin davacı tarafından yarım
bırakıldığını, kendileri tarafından tamamlandığını savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmişse de, yapılan araştırma ve incelemenin hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun yeterli olduğundan sözedilemez. Davacı ile davalı arasında sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK"nın 386 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâlet ilişkisi kurulduğunun anlaşılmasına göre, anılan maddenin 3. fıkrası gözetilerek vekil olarak yapılan işin karşılıksız yapıldığına dair bir teamülün varlığı savunulmadığından, ücrete ve yapılan masrafları talep etmeye hakkı bulunduğu gözetilerek mahkemece bu doğrultuda değerlendirme yapılıp davacı tarafından gösterilen deliller toplanıp bilirkişi kuruluna mali müşavir bilirkişi de katılıp ek rapor alınarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Kabule göre de; dava reddedildiğine göre, ret harcının mahsubu ile istek halinde harcın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmesi de, hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafından temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.