15. Ceza Dairesi 2017/11563 E. , 2019/13994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraat,
2- Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e-son, 168/1, 62, 52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Sanık ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 43, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
Sanıklar İsmet, Aynur ve Rıfat’ın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine ilişkin hükümler katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanıklar Aynur ve Rıfat müdafii, sanık ...’in nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine ilişkin hükümler katılan vekili, sanık ...’ın Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık ...’in resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklardan Aynur’un sahibi olduğu, çocukları olan sanıklar Fırat ve Rıfat’ın işlettiği, sanıklardan İsmet’in ise mesul müdür olarak çalıştığı F&R optik isimli işyerinin ... ile 15.12.2010 tarihinde sözleşme imzaladığı; ancak sözleşmesiz dönemde ...’lı hastalara optik malzeme temininde bulunmalarına karşın 38 adet reçeteyi sisteme sözleşme sonrasındaki tarihler olarak girdikleri; ayrıca sanıklardan Aynur aracılığı ile de daha önceden tedavi olmuş hastalara ait yeni tarihli sticker bastırılması suretiyle temin edilen toplamda 33 adet reçeteyi de sanıkların kuruma fatura ettikleri bu suretle sanıkların atılı suçları işledikleri iddia edilen somut olayda;
1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraatlerine dair kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin ve vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanıklar Aynur ve Rıfat müdafiinin temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanıkların savunması, katılan vekilinin beyanı, tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamının incelenmesinde sanıkların atılı suçları işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında, sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter nitelikte delil elde edilemediği mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle sanıkların beraatine ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
a-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçu yönünden;
Tarihleri değiştirilerek Medula sistemine girilen toplamda 71 adet reçetenin gerçek olduğuna ilişkin 17.11.2011 tarihli muhakkik raporu ve F&R optik ile ... arasında 15.12.2010 tarihinde imzalanan sözleşme nazara alındığında; kurum zararının bulunmadığı anlaşılmakla yasal unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
b-Sanıklar Fırat ve Filiz hakkında resmi belgede sahtecilik yönünden;
Sanıkların 71 adet reçetenin 38 adetini Medula sistemini kullanmak suretiyle sahte sticker alarak gerçekleştirdikleri anlaşılmakla eylemin TCK 244/2-3’deki suçu oluşturup oluşturmadığı karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.