14. Hukuk Dairesi 2014/16683 E. , 2015/3221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.11.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil birleştirilen dava ile de tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl ve birleştirilen davaların reddine dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 24.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... mirasçıları vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, davalı arsa maliki ... ile dava dışı yükleniciler arasında 23.05.1978 günü ... Noterliğinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan 25 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümü yükleniciden temlik sözleşmesiyle edinerek bedelini ödediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Birleştirilen davada da husumeti yükleniciler ... ve ..."e yöneltilerek ikinci kademede tazminatın tahsili istenmiştir.
Davalı arsa maliki, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı ... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, davalı ..."in sözleşmeyle ilgisinin bulunmadığını, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... 19.02.2013 günlü isticvabında, yanında işçi olarak çalışan davalı ..."e taşınmaz satışı için yetki vermediğini, 30 yıldır taşınmazda oturan davacının tarafına bir bedel ödemediğini söylemiştir. Davalı ..., süresinde yanıt vermemiş, isticvab için duruşmaya da katılmamıştır.
Mahkemece, davacı ile yüklenici ... arasında bir sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine Dairemizin 24.02.2009 günlü ve 2009/664 Esas, 2011 Karar sayılı ilamıyla, yükleniciler karşı dava açılarak arsa maliki ile yükleniciler arasındaki ilişkinin tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir.
Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur.
Bu itibarla, gerek Türk Medeni Kanunu gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu, dava açıldığı zaman hayatta bulunan kişiler yönünden düzenleyici hükümler koymuş, ölen kişiler hakkında açılacak davalar yasalarımızda yer almamıştır. Nitekim 04.05.1978 tarihli ve 1978/4-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş kimsenin mirasçılarına halefiyet kuralı uygulanamayacağından davaya dahil edilmek veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği vurgulanmış, bu doğrultudaki içtihatlar kararlılık kazanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, birleştirilen davada husumeti ... ile ..."a karşı yöneltmiştir. Davalı ..."a dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmiş, gerekçeli kararda "gelini ..."a tebliğ edilmiştir. Mahkeme gerekçeli kararında davalı ..."un vefat etmesi nedeniyle isticvabının yapılamadığı belirtilmiştir. Adı geçen davalının vefat edip etmediği TC kimlik numarası sağlanarak nüfus kayıtlarından araştırılarak davada taraf teşkilinin sağlanmak suretiyle işin esası incelenmesi gerekir.
Mahkemece, davada taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı araştırılmadan işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.