13. Ceza Dairesi Esas No: 2014/34875 Karar No: 2016/2039 Karar Tarihi: 11.02.2016
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2014/34875 Esas 2016/2039 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2014/34875 E. , 2016/2039 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kolluk tutanağı ve sanıkların beyanlarına göre eylemin gece 22:05 ile 01:00 saatleri arasında gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması ve suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi ve ayrıca tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık ... ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarının sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve 5237 sayılı Yasanın 53/2-3. maddesi göz ardı edilerek, sanıklar hakkında 53/1-c maddesi uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, 53/1-c maddesindeki tüm haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ... ve ... ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler” ayrı ayrı çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin ayrı ayrı eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.