Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9349 Esas 2016/3955 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9349
Karar No: 2016/3955
Karar Tarihi: 11.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9349 Esas 2016/3955 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/9349 E.  ,  2016/3955 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/05/2015 tarih ve 2014/488-2015/365 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte müvekkilinin borcunun bulunmadığını, takibe konu faturaların müvekkiline hiç tebliğ edilmediğini, davalının akdi veya kanuni rehin hakkının bulunmadığını, gemi üzerinde bir ipoteğin olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, belirterek, borçlu bulunmadığının tespiti ile İİK m. 72/5f gereği %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının zamanaşımı def’i gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, borçlu olmadığının tespitine, İİK m. 72/5f"ye dayalı olarak davalının haksız ve kötü niyetli takip yaptığı iddiası ispatlanamadığından reddine, karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı, icra takibinde ödeme emrini haricen öğrendiklerini İcra Mahkemesince seferden men kararının iptaline dair dilekçesinde ve işbu dava dilekçesinde belirtmiş ve takip dosyasında borca itirazda bulunmuştur. Menfi tespit davasının davacısı borçlu, aleyhine yapılan takipte borca itirazında zamanaşımı def"ini ileri sürmemiş ise, daha sonra zamanaşımına dayanarak menfi tespit davası açması mümkün değildir. Mahkemece de bu husus belirtildiği halde, itirazın iptali davası açılması beklenmeden davacı borçlunun zamanaşımına dayalı olarak menfi tespit davası açabileceği kabul edilerek, davanın zamanaşımının gerçekleştiğinden kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de, bu gerekçe yerinde değildir. İcra takibine karşı zamanaşımı def"inde bulunulmadığından artık zamanaşımına dayalı olarak menfi tespit davası açılamaz. Davacı zamanaşımı iddiası yanında faturaların tebliğ edilmediğini ve davalıya borçlu olmadığını da ileri sürmüş olup, mahkemece bu iddiaların araştırılıp değerlendirilmeden sırf zamanaşımı nedeniyle menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, eksik inceleme nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.