21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/7881 Karar No: 2007/6078 Karar Tarihi: 09.04.2007
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/7881 Esas 2007/6078 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/7881 E. , 2007/6078 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İş Mahkemesi TARİHİ : 28/12/2005 NUMARASI : 1088-792
Davacı, davalı işveren nezdinde 1.1.1982-1.1.1992 tarihleri arası çalıştığı tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davacı ile davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı Kurumun temyizine gelince; Davacı, 2002 yılı Temmuz ayı ile 31.12.2002 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak aynen hüküm altına alınmıştır. Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerde değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır.Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez. Öte yandan tesbiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumalarıda hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez. Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutularak davacı ile birlikte çalışan ve işverenin SSK’na verdiği dönem bordrolarında kayıtlı kişiler ve benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tesbit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yerleşmiş görüşü de bu yöndedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 09.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.