Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1689
Karar No: 2015/6756
Karar Tarihi: 02.06.2015

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı 2 kez - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/1689 Esas 2015/6756 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık Safa hakkında, 13 yaşındaki bir çocuğa iki kez nitelikli cinsel istismar suçu ve konut dokunulmazlığının ihlali suçu işlediği gerekçesiyle açılan davanın temyiz duruşması yapılmıştır. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu belirtilmiştir. Ancak kararda, sanığın ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmayacağı belirtilerek cezanın artırılması hatalı bulunmuştur. Ayrıca, cinsel dokunulmazlığı ihlal suçunun yeniden düzenlenmesi nedeniyle kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmış ve konut dokunulmazlığının ihlali suçu için açıklanacak hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 103/6, 5237 sayılı TCK 23, 61, 102, 103, 104, 105, 7/2, 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61, CMK 231/6, 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2015/1689 E.  ,  2015/6756 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (2 kez), konut dokunulmazlığının ihlali

İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık müdafileri ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 13.05.2015 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafilerine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık .... adına gelen Av. .... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 03.06.2015 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğine göre, suç tarihlerinde 13 yaş 8 ay ve 14 yaş 7 aylık olan mağdurenin sanık Safa"nın çalıştığı barın alt katında ve kendi aileleriyle yaşadığı evde cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka neden olmaksızın cinsel ilişkiye girdiği sabit olduğundan mağdure hakkında Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kururulu tarafından düzenlenen 27.04.2011 günlü raporda "mağdurede maruz kaldığı olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede travma sonrası stres bozukluğu tespit edildiği ve ruh sağlığının bozulduğu" şeklinde bilgi verilmesi üzerine anılan rapor esas alınarak Safa"nın cezası TCK"nın 103/6. maddesi uyarınca artırılmış ise de, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan objektif sorumluluğun kaldırılarak subjektif sorumluluğun kabul edildiği, 5237 sayılı TCK"nın 23. maddesi uyarınca failin, gerçekleşen fakat kastetmediği bir neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın mağdureyle cinsel ilişkiye giren Safa"nın bu eyleminden dolayı kestettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiğinin iddia olunduğu olayda, sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özelikleri, tarafların yaşları ve olayın gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmayacağı, meydana gelen zararın 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılması sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, cezasında aynı Kanunun 103/6. maddesi ile artırım yapılması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sabıka kaydı bulunmayan sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan yapılan uygulamada, 5271 sayılı CMK"nın 231/6. maddesindeki hususlar tartışılarak kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafileri ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları ile sanık müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
02.06.2015 tarihinde verilen işbu karar 03.06.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık müdafii Av. ...."in yüzüne karşı tefhim olundu.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi