11. Hukuk Dairesi 2020/3373 E. , 2020/5549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 06.09.2018 tarih ve 2016/259-2018/940 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, dava dışı Pınar Su firmasının Gaziemir çevresindeki dağıtım ve pazarlama işlerini yapan davalının 3. kişilerle bayilik sözleşmesi yapma yetkisi bulunmamasına rağmen firma adını ve yarattığı güveni kullanarak davacı ...ile bayilik sözleşmesi yaptığını, davacının sözleşmeye istinaden toplam 39.782.-TL tutarlı 9 adet çek verdiğini, ayrıca haricen ödemelerde bulunduğunu, davacı ..."un bayiliğini diğer davacı ..."a devretmek istemesi üzerine davalının yetkisinin bulunmadığının anlaşıldığını, dava dışı firmanın kurulan bayilik ilişkisini tanımaması nedeniyle davacıların zarara uğradığını, davalının ise sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek 39.782.-TL"nin çeklerin keşide tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacılardan ...ile hiçbir zaman bayilik sözleşmesi yapmadığını ve davacıdan 25.01.2004 tarihli 5.000.-TL bedelli çek haricinde çek almadığını, davacı ile su satışı haricinde herhangi bir ticari veya hukuki ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen bilirkişi raporu ve davalı vekilinin 5.000.-TL"lik çek ödemesine ilişkin ikrarı doğrultusunda, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin geçersiz olmasından dolayı davacının sözleşmeye istinaden yaptığı ödemeler nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 27.500.-TL"nin davalıdan tahsili ile davacı ..."a ödenmesine, diğer davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Kapatılan 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/7222 Esas, 2015/17461 Karar sayılı, 23.12.2015 tarihli ilamı ile “ Davacı ... vekili tarafından dava açıldıktan sonra davacı vekili yargılama sırasında vekillikten çekilmiş ancak vekilin vekillikten çekildiğine dair dilekçesi davacı asile mahkemece tebliğ edilmeksizin davacı tarafından açılan davanın işlemden kaldırılmasına ve süresinde yenilenmemesi nedeniyle davacı ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, davalının alt bayilik sözleşmesi yapmadığını, söz konusu çekleri almadığını ve kendi kabulünde olan 25.01.2004 tarihli 5.000.-TL bedelli çek ile 12.02.2004 tarihli 10.000.- TL bedelli çeki davacı ...’e su satışı bedeli olarak aldığını savunduğu, ancak davalının su satışına konu malların davacıya teslim edildiğini ispatlayamadığı, bankalardan gelen yazı cevapları da değerlendirilerek davacının çekler nedeniyle davalıya 27.500.-TL ödediğinin anlaşıldığı, davalının bu ödemenin neye binaen kendisine yapıldığına açıklık getirmediği, çeklerin kendisi veya ciro ettiği kişilerce tahsil edildiği, bu hususta üzerinde bulunan ispat külfetini yerine getiremediği, davacı ... yönünden ise davacıya delillerin ibrazı için süre verildiği, davalıya ödemede bulunduğunu, bu nedenle alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı ..."in davalıya karşı açtığı davanın reddine, davacı ..."in davalıya karşı açtığı davanın kısmen kabulüne, 27.500.- TL’nin 20.07.2004 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı ...davalının içme suyu satışında ana bayi olduğunu, kendisi ile alt bayilik ilişkisi bulunduğunu, davacının bu alt bayilik ilişkisi karşılığında davalıya toplam dokuz adet çek ve nakit olarak toplam 39.782.-TL ödeme yaptığını ancak davalının alt bayilik vermeye yetkili olmadığının anlaşıldığını, verdiği dokuz adet çek ve nakit paradan dolayı davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek 39.782.- TL’nin davalıdan iadesini istemiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde davacı ...’e sadece su sattığını ve karşılığında dava konusu çeklerden yalnızca 5.000.-TL bedelli çeki aldığını, diğer çekleri teslim almadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davacı ..., davalı ile arasında alt bayilik sözleşmesi yapıldığını ispat edememiştir. Ancak taraflar arasında davacının davalıya su satmasına ilişkin bir ticari ilişkinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı ...davalıya nakit ödeme yaptığını kanıtlayamamış olmasına rağmen nakit ödemenin ve davalının kendisine verildiğini kabul ettiği 5.000.-TL’lik çekin kural olarak mevcut borcun ifası için verildiği bir karinedir. Davacı nakit ödemeleri ispat edemediği gibi, davalının kabulünde olan 5.000.-TL’lik çeki de alt bayilik ilişkisi için verdiğini ispat edememiştir. O halde davacı ...’in nakit ödeme ve 5.000.-TL’lik çeke dair taleplerinin reddi gerekir. Buna karşılık davalının kendisine verilmediğini iddia ettiği beş adet 2.500.-TL’lik ve bir adet 10.000.- TL’lik çekin davacı ... tarafından davalı ...’a keşide edildiği ve tahsil edilmiş olduğu anlaşılmakta olup davalı çeklerdeki ciro imzasını inkar etmediğinden bu çek bedellerinden davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabulü ile çek bedellerinin davacı ...’e iadesi gerekmektedir. Davalının davacı ...’ten su satışı nedeniyle 5.000.-TL’lik çek aldığı, daha sonra bahsedilen 10.000.-TL’lik çek karşılığında da su verdiği savunması, savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğundan davacının da savunmanın genişletilmesine dair muvafakatı olmadığından davalının esasen ispat da edemediği su satışı savunmasının dikkate alınması doğru görülmemiştir. Buna göre davacı ...’in davalıdan alacağı 22.500.-TL olup, mahkemece davacının su satışı nedeniyle verdiği 5.000.-TL’lik çek bedeli de eklenerek davanın 27.500.-TL yönünden kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca davacı ... tarafından açılan dava reddedildiği halde reddedilen dava yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 01.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.