11. Hukuk Dairesi 2015/13164 E. , 2016/3934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17.02.2015 tarih ve 2014/525-2015/110 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin teklifinin davalı çalışanları tarafından onaylanması üzerine bir organizasyon için davalıya taşıma hizmeti verildiği halde 2.000 TL avans dışında bedelin ödenmediğini ileri sürerek 12.408 TL fatura alacağının 12.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında varılmış bir mutabakatın bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen isimlerde müvekkili çalışanının olmadığını, bu kişilerin müvekkilini bağlayıcı işlem yapamayacaklarını, teklifin onaylanmadığını, hizmet alınmaya başlandığında talebe rağmen davacının fatura göndermediğini, fiyattan haberlerinin olmadığını, davacının taşıma hizmetini yeterli derecede vermemesinden dolayı müvekkilinin üçüncü kişilerden hizmet almak zorunda kaldığını, çalışmaların aksadığını, organizasyonun temelden etkilendiğini, davacının ayıplı hizmet için fiyatı düşüreceğini belirttiği halde buna uymadığını, rayiç bedelin fatura bedelinin yarısı olduğunu, iddia edilen fahiş sefer sayısının da kabul edilmediğini, dayanak faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu faturanın davalı Şirketin yasal defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, ancak, davalı Şirkete 21.10.2014 tarihli oturumun (1) numaralı ara kararı uyarınca usulen yemin davetiyesi çıkartıldığı, davalı Şirkete gönderilen davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen davalı Şirket yetkilisinin 17.02.2015 tarihli celseye katılmadığı, bu nedenle, davacının iddiası sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 12.408 TL"nin 22.12.2012 temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, navlun bedelinin tahsili istemine ilişkin olup davacının yemin deliline dayanması nedeniyle mahkemece davalıya meşruhatlı yemin davetiyesi tebliğe çıkartılmıştır. Ancak, 29.03.2013 tarihli .... de ilan edilen davalı Şirketin 19.03.2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalının adresi "...." adresine nakledildiği halde ilan tarihinden sonra çıkartılan yemin davetiyeleri davalının eski adresi olan "...." adresine gönderilmiştir. Ayrıca yeminin yaptırılacağı 17.02.2015 tarihli celsede davalı Şirketin eski yetkilisi ..."ın hazır bulunduğu belirtilmiş, mahkemece, duruşma salonunda hazır bulunan eski temsilciye yemin ettirilmesi yönündeki davalı Şirket vekilinin talebi reddedilmiş, ancak aynı celsede davacı vekili, davalı Şirkete yeniden yemin davetiyesi çıkartılması isteminde bulunmuş, davalı vekili de, eski temsilciye yemin verdirilmesi talebinin reddi yönündeki mahkeme kararından rücu edilmemesi halinde yeni yöneticinin gelecek celse hazır edileceğini belirtmiştir.
Yeminin, yemin tarihindeki yetkili temsilci tarafından eda edilebileceği yönündeki mahkemenin kabulü yerinde ise de, davalı Şirkete gönderilen tebligatın usulsüz olması ve tarafların duruşmadaki ortak iradeleri göz önüne alınarak yukarıda açıklandığı şekilde tarafların beyan ettikleri doğrultuda işlem yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.