Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4147
Karar No: 2021/5778
Karar Tarihi: 28.09.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4147 Esas 2021/5778 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4147 E.  ,  2021/5778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.10.2019 tarih ve 2019/79- 2019/317 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, davalının üç adet senet tanzim ederek davacıya verdiğini, senetler ödenmeyince bunlardan biri için başlatılan ilamsız takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davalının davacıdan 30.000,00 TL nakit aldığını, bunun karşılığında da üç adet bononun düzenlenerek davacıya teslim edildiğini, alınan 30.000,00 TL"nin 04.01.2012 tarihinde davacıya iade edildiğini, davacının, kendisine teminat amacıyla verilen bonoları iade etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, asıl davada belirtilen bonolardan ikisinin bedelsiz olduğunu ileri sürerek bu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve %20"den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, bilahare icra dosyasındaki miktar ödendiğinden davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, senedin bedelsizliğini ispat yükünün davacıda olduğunu, yazılı delille ispatı gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı ... tarafından davacı lehine aynı tarihte düzenlenmiş 30/12/2011, 30/01/2012, 30/02/2012 vadeli üç adet senet bulunduğu, davalının 04/01/2012 tarihinde banka havalesi ile 30.000,00 TL ödeme yaptığı ancak bu ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu açıklamadığı, 04/01/2012 tarihinde banka havalesi ile yapılan 30.000,00 TL’lik ödemenin TBK’nın 102. maddesi uyarınca vadesi ilk önce gelen borç için yapıldığının kabulü gerektiği, 30.000,00 TL"lik ödemenin 30/12/2011 vadeli 20.000,00 TL değerindeki senet ile 30/01/2012 vadeli 25.000,00 TL"lik senedin 10.000,00 TL"lik kısmını karşılıksız bıraktığı, davalının yapmış olduğu 30.000,00 TL"lik ödemenin asıl dava konusu 30/02/2012 vadeli ve 20.000,00 TL"lik senede ilişkin olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davacının yapmış olduğu 30.000,00 TL"lik ödemenin 30/12/2011 vadeli 20.000,00 TL değerindeki senet ile 30/01/2012 vadeli 25.000,00 TL"lik senedin 10.000,00 TL"lik kısmını karşılıksız bıraktığı, icra takibine konu miktarın tamamını karşılamadığı, icra dosyasının 25/08/2014 tarihinde haricen tahsil yoluyla kapatıldığı, davalının bu takip dosyasına ilişkin toplamda ne kadar ödeme yaptığının belli olmadığı, ...’un borçlu olduğu miktardan fazlasını ödediğini ispat edemediği, takip dosyasına konu senetler yönünden borçlunun senetlerden dolayı alacaklıya borçlu olduğu ve borç miktarından fazlasının ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle birleşen davada davacının istirdat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.029,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, 28/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi