11. Hukuk Dairesi 2016/3052 E. , 2016/3931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/02/2014 tarih ve 2010/268-2014/50 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalıvekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketle anlaşma yaparak davalı ..."ın kaptanlığındaki tekne ile tura çıktığını, gece karanlığında teknenin ön kısmında bulunan konsolun kapağının açık bırakılması sebebiyle müvekkilinin 4-5 basamak aşağıdaki bölmeye düşüp burun, kafa, dudak ve omuzlarından yaralandığını, halen tedavisinin devam ettiğini, yüzde sabit iz kalma tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 5.000 TL maddi, 155.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden talebini 15.173,62 TL"sına çıkarmıştır.
Davalı şirket vekili, davacının tura dava dışı ... firması ile yaptığı sözleşme uyarınca çıktığını, ücretini de bu firmaya ödediğini, diğer davalının geminin sahibi ve kaptanı olduğunu, sadece tedarikçi sıfatı bulunan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazaya davacının kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini, sözleşmede maddi ve manevi sorumluluğun tekneci ile tekne kaptanına ait olduğunun kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davacının alkollü iken kardeşinin açtığı kapıdan düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın meydana geldiği teknenin davalı ..."a ait olduğu, davalı ... "nin 20.05.2010 ila 31.10.2010 tarihleri arasında kiraladığını, kaza tarihi itibariyle davalı ... "nin işletmesinde bulunduğu, davalı ..."ın da sorumlu kaptanı olduğu, ... ye davanın ihbarına karar verildiği, dahili dava dilekçesi ve davaya dahil edildiklerine dair bir ara karar kurulmadığından davalı olarak değerlendirilmedikleri, kaldı ki ..."ın sorumluluğuna neden olacak bir hukuki bağının bulunmadığı, olayda davalı ..."ın %60, davacının ise %40 kusurlu olduğu, bilirkişi raporuna göre davacının tıbbi tedavi giderlerinin 10.714,37 TL, kazanç kaybının ise 14.575 TL tutarında tespit edildiği, %60 kusur oranına göre davalı ... "nin işleten olarak, davalı ..."ın ise dikkat ve tedbir görevini yerine getirmeyen tekne kaptanı olarak sorumlu oldukları, hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminat belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren 5.000 TL, 21.01.2014 ıslah tarihinden itibaren 10.173,62 TL’nin yasal faiz işletilmek sureti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı lehine 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili, davalı ..., ihbar olunan ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, adli tıp uzmanı bilirkişinin raporuna göre davacının 5 ay boyunca iş ve gücünden kaldığının anlaşılmasına, davacının bu süre zarfında çalışıp çalışmadığının araştırılmasına gerek bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm, davalı ..."ın aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ancak, davacı 03.07.2013 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş, ıslah dilekçesi davalı ..."a tebliğe gönderilmişse de bila tebliğ iade edilmiştir. Bu durumda Tebligat Kanunu uyarınca ıslah dilekçesinin usulen davalı ..."a tebliği sağlanmadan anılan davalı yönünden de davanın ıslah edildiği şekliyle kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-İhbar olunan ...."nin temyiz isteminin incelenmesine gelince; bir davada kararı temyiz hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir.
Temyiz isteminde bulunan .... tazminat istemine konu davada ihbar olunan konumunda olup, ihbar dilekçesinin tebliğine rağmen, davaya müdahale etmemiştir. Her ne kadar gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmişse de tashih talebinin kabulü ile davadaki sıfatı ihbar olunan olarak düzeltilmiştir. Mahkemece, mümeyyiz ihbar olunanın aleyhine de hüküm kurulmamış olması karşısında, ihbar olunan .... vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan .... vekilinin temyiz isteminin reddine, aşağıda yazılı bakiye 1.033,51 TL temyiz ilam harcının temyiz eden ..."den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 11/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Somut uyuşmazlıkta;
Davacının, olay nedeniyle 150 gün geçici iş göremezliğe uğradığı, bu süre için maddi zararın 14.575,00 TL olduğu, davalının olayda % 60 oranında kusurlu bulunduğu gerekçesiyle mahkemece 8.745,00 TL maddi tazminata (geçici iş göremezlik) hükmedilmiştir.
Davacı tanığı (kardeşi) ... 21/07/2011 günlü oturumda “davacının işini kaybetmemek için 10 gün sonra yaralı vaziyette işine devam ettiğini” beyan etmiştir.
Bilindiği üzere geçici iş görememezlik zararı, cismani zarara uğrayan kimsenin, geçici olarak işinden gücünden kalmış, çalışmamış ve iş görme ve kazanma yeteneğindeki azalma nedeniyle mal varlığında ortaya çıkan zarardır.
Geçici iş görememezlik tazminatına hükmedilebilmesi için, zarar gören kişinin bu eylem nedeniyle çalışamamış olması ve bu nedenle malvarlığında eksilme olması gerekmektedir.
Oysa davacı tanığının anlatımına göre, davacı olaydan 10 gün sonra aynı işte çalışmaya devam etmiştir.
Bu durumda davacının çalıştığı iş yerinden ve ..."ndan, olaydan sonra davacının ne zaman çalışmaya başladığı, aldığı aylık ve ödemelerin araştırılarak sonucuna göre davacının geçici iş görememezlik tazminat talebine hükmedilmek üzere eksik soruşturma nedeni ile de yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalıların temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.