17. Hukuk Dairesi 2014/24541 E. , 2017/5049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin miras bırakanı ... ..." ın davalı ... ..." in kullandığı ... plaka sayılı araçla maktülün kullandığı ... plakalı motosikletine 11/11/2009 tarihinde tam kusurlu bir biçimde kontrolsüz çıkarak maktüle çarparak ağır yaralanmasına ve 25/11/2011 tarihinde maruz kaldığı bu yaralanmalar neticesinde ölümüne sebep olduğunu, davalı ... şirketi tarafından 23/03/2010 tarihinde müvekkili ... adına maddi tazminat olarak 6057.00 TL yatırdığını ancak bu paranın müvekkilinin yaşlı olması nedeni ile hukuksal konuda yardımcı olacağını söyleyen ve bu konuda kendisine vekaletname verdiği bir tanıdığı tarafından çekildiğini ancak müvekkiline verilmediğini belirterek davalı araç sürücüsü ... ..." den tahsil edilmek üzere mütefevvanın annesi ... için 25.000 TL, kız kardeşi ... için 10.000 TL ve kendisinden evvel ölmüş olan erkek kardeşinden olma yeğenleri olan diğer davacıların her biri için 5.000 er TL olmak üzere toplamda 55.000 TL manevi tazminatın tahsiline, her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmek üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 7.000 TL nin desteklerini kaybeden müvekkilleri için olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile ... için 255,41 TL nin davalı ... ... yönünden kaza tarihi olan 11/11/2009, davalı ...Ş. yönünden ise 23/03/2010 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile ... için 15.000 TL, davacı ... için 5.000 TL, davacı ... için 3.000 TL, davacı ... için 3.000 TL, davacı ... için de 3.000 TL manevi tazminatın davalı ... ..." den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK. md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, müteveffa ... ..."ın yeğenleri olan davacılar ..., ... ve ..."ın akrabalık dereceleri de göz önünde bulundurulduğunda manevi zararlarının ispatlanamadığı anlaşıldığından, anılan davacılar yönünden manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlere davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 04/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.